Bozkır sıcağını düşlemek zor, tepede yanan bir alev, her bir hücreden ayrı bir damla olup kesintisiz süzüldüğü hissedilen ter, bastıkça bulut halinde havalanıp tekrar tepenizden aşağı yağan pudramsı toprak eşliğinde Otrar'ı adımlıyorum. Boz buradaki çevrenin rengini tam ifade ediyor. Bitkiler, atlar, develer, gökteki doğanlar boz renge bulanmış. Bu bahar evime giden yolun kenarlarında ye...
Hoş geldin çocuğum! Toza bulanmışsın, bu deli sıcak günde kıyılarıma ulaşmak için uzun yola düşmüşsün, sefa geldin, sevindirdin.Bana dair merakın olmuş düşlemeye çalışmışsın, gerçeğimi görmek nasıl hissettirir bilmem.Şaşkın bakma Aral'ım ben! Gördüğün kadar değilim, düşlediğinden daha zenginim. Kurumama bakma, bildiğin gibi değilim. Haritaya bakıp şaşırmışsın, Anadolu'ya aslında ne kadar...
Bu gün elim bir olay ile birlikte umudu tükenmeyen bir eylem adamı Şair, yazar ve hukukçu Sadun Köprülü yazımızın konusunu oluşturacak. Anayurt sınırının hemen ötesinden Irak'ın içlerine kadar uzanan Türkmeneli beldesinde,sayısızca yaşanan ve fırsat buldukça baş gösteren Türk katliamlarından birinin 60. yıl dönümündeyiz.Yurtlarından koparılmak istenen kadim Türk milletine gözdağı kıyımı ...
Haberiniz olsun, sizlere ninnilerinizi bile Bulgarca söyleteceğiz!* … size türkülerimizi vermeyeceğiz! demiştim. Yüzüne söylememiş, o anda içimden geçeni elimdeki gazetenin kenarına yazmıştım. Gören, okuyan ve ihbar eden olmuş… Şair ve edip Ahmet Şerif Şerefli Bulgaristan, Deliorman, Razgrat, Torlak kasabasında 23 Kasım 1926'da "Gözyaşı gibi temiz, toprak gibi bilge, yüreği güneş kadar s...
Koptu tûfanCoştu deryaSavrulur millî gemiHangi yollarHangi obrukYutacak bilmem bizi!.. Asya ile Avrupanın kaynaştığı Güney Uralların Başkurdistan sınırlarında Ufa ve Orenburg arasındaki İsterlitamak bölgesinde, 1859 yılında bir mirza doğar, Muhammed Zakir Muhammedsadıkoğlu Remiyev, mahlası ile anarsak Derdemend'dir. Derdemend: kaygılıyım hüzünlüyüm nitelemelerini ifade eder oy...
16 Kasım 1922 yılında, Kazakistan-Almatı bölgesinde Uygurların yoğun olarak yaşadığı Nilka kasabasına bağlı Çunçi köyünde bir bala doğar.Kolay öğrenen, unutmayan kıvılcımlı çocuk için, her Türk ailesinin hayalinde olduğu gibi, ailesi iyi bir eğitim almasını arzu etmektedir. Yerel okullarda parlak gelecek umudu veren okul yoktur. Tatarca ve Rusça eğitim veren Tatar okulunda ilkokulu, Rus ...
Sonra nasıl bir gün oldu,Kimler göçtü, kim kondu; Gözlerinizi kapayın… Yıl 1991 siz Bişkek'tesiniz,oralarda bir yerde Çontaş diye bir höyük ve yakınlarında maden alanları var. Oralarda bir yerde tam yüz yirmi yedi katledilmiş Türkün toplu mezarı var. Yüreklerinin üzerinde bulunan ceplerinde ölüm kararları katlanmış, tam da o kararların içinden geçmiş kurşunlar… O 127 kişiden bir Kas...
Şehit Şair Mağcan Cumabay Cesur olabilmenin tanımını ozanlar, şairler, edipler, bilenler bilmeye giden yolların yolcuları, bedel ödemeye hazır olanlar yapar. Türkistan'ın sinesine alıp acılarını sarıp dindirdiğini umduğum Türk ve Türkçe ışıyan cesurlarından Mağcan Cumabay(ev)'i çok kısaca anlatacağım bu kez. Bu yazı dizisinde ve örnek eser ile amacım o aziz hatıra sahiplerinin gündemimiz...
1893 yılında Özbekistan'ın Andican bölgesinde tüccar bir babanın oğlu doğar, kulağına okunan ezanda adı fısıldanır Abdülhamit Süleyman. Babanın düşü oğul büyür soyunu, işini geleceğini tatlı bir hayatla sürdürecektir oğul. Fakat yıllar ilerledikçe babanın sattığı kumaşlar oğulun ilgisine girmemektedir, baba ikinci bir düş görür, oğulu elinden tutup medreseye götürür, akıllı oğul molla ol...