By Cüneyt Öztürk on Pazartesi, 20 Haziran 2016
Category: Öykü

Aslında 19 Haziran...

Neler oldu

1 – Öncelikle hiç kuşkusuz berbat bir organizasyondu.

2 – Bu kongrede aslan payı ne çağrı heyetinin, ne adayların, ne de ekiplerinindir. Bu işin şeref madalyası ülkücülerin göğsüne takılmalıdır. Yüzlerce kilometre ötelerden gelip, dağın başındaki bir tesise gidebilmek için güneşin altında kilometrelerce yol yürümek zorunda kalan ülkücüler… Topuklu ayakkabıyla yürüyen kadınlar, hatta ayakkabısını çıkarıp yalın ayak yürüyenler, yaşlı teyzeler, bastonuyla ısrarla yoluna devam eden amcalar… Hesapsız, beklentisiz sadece davasına sahip çıkma güdüsüyle bu çileye katlanan ülkücüler… Allah sizlerden razı olsun. Sizin bu inancınız, kararlılığınız, azminiz sayesinde bu haklı mücadele buralara geldi. Bir gün geri adım atmadan, bir gün yılmadan 6,5 aydır mücadele ettiğiniz için haklarımızı teker teker alabiliyoruz. Bu hareketin tarihi sizi altın harflerle yazacaktır.

3 – Divan başkanlığı seçiminde küçük çaplı bir kriz yaşandı. Meral Akşener adına Müsavat Dervişoğlu, diğer adaylar adına Hasan Hüseyin Türkoğlu divan başkanı adayı gösterildi. Saatlerdir yorgun düşmüş delegenin baskısıyla, listeler Müsavat Dervişoğlu başkanlığında birleştirildi.

Burada olaya hangi taraftan baktığınıza göre değerlendirme değişir. Diğer muhalif adaylar divan başkanı adaylarını çekerek fedakarlıkta bulunmuş gibi görünebilir, buna karşılık Meral Akşener divandaki iki üyesinden vaz geçerek fedakarlık yapmış görünebilir. Sonuçta Müsavat Dervişoğlu'nu teklif eden delege sayısı 456 Hasan Hüseyin Türkoğlu'nu teklif eden delege sayısı 170 iken seçimin muhtemel sonucunu kestirmek güç değil. Tahminim Meral Akşener'in desteklediği Müsavat Dervişolu 500 civarında bir oy alırken, diğer Genel Başkan adaylarının desteklediği Hasan Hüseyin Türkoğlu 200 civarında bir oy alırdı.

Sonrasında Hasan Hüseyin Türkoğlu Sinan Oğan'ın adayıdır, işin içinde biz yoktuk şeklinde açıklama yapan adaylar olmuş sanırım. Eğer öyleyse o adayın veya adayların bu yarıştaki durumu çok vahimdir. Çünkü bu iki aday için verilen önergelere imza atmayan çok az delege kalmıştır. Örneğin Koray Aydın taraftarları Müsavat Dervişoğlu'na imza vermeyeceğine göre, Hasan Hüseyin Türkoğlu'na da vermedilerse tahminim aday olmak için gerekli imzayı bulamayacaktır. Veya bizim aklımızla alay edilmemelidir.

Kişisel kanaatim, demokrasinin işlemesi gerektiği yönündeydi. Çift, hatta daha fazla listeli seçimlere alışmalıyız. Hepimiz antidemokratik uygulamalardan şikayetçiyken, şimdi seçimden korkmak bize yakışmaz. Bu kurultaya mahsus olmak üzere aşırı yorgunluk sebebiyle yapılan tek liste talebi haklı görülebilir. Yoksa hayat çiçek, böcek değil. Yarışmaktan, rekabetten çekinmeyin, sonrasında olgunlukla karşılayabilmeye odaklanın. Bu adaylar birbiriyle yarışacak, önemli olan o yarışın sonuçlarını herkesin kabullenip, birlik tavrını o gün sergileyebilmesidir. Parti içi demokrasi bu değil mi zaten? Adil şartlar altında bir rekabet, dürüst bir seçim, sonrasında o salondan hep birlikte omuz omuza çıkıp, hedefe birlikte yürüyebilmektir aslolan. Yoksa sürekli layla lala la la diye şarkı söyleyerek el ele dolaşacak halleri yok.

4 – Kongrenin gündemine gelirsek;

5 – Normal şartlarda dün akşam saatlerinde Genel Başkanın istifa etmesi gerekirdi. Çünkü açık ve net bir şekilde delegelerin çoğunluğunun kendisine karşı olduğu tescillenmiştir. Bütün baskılara, tehditlere, vaatlere, şirin cümlelere kısacası her türlü yola rağmen delegeler iradelerini ortaya koymuşlardır. Medeni bir ülkede bu tablonun karşısında bir saat bile durulmaz. Ancak kendi takdiridir, fiilen sona ermiş Genel Başkanlığını devam ettirmeyi, son dakikaya kadar germeyi, hakaret etmeyi, bölmeyi, kutuplaştırmayı sürdürmek istiyor olabilir. Aylardır bunlara tahammül edenler, bir adım geri atmadan mücadele edenler, 20 gün daha beklemekten gocunacak değildir. Genel Başkanımızın isteği üzerine, 10 Temmuz tarihinde, istediği yerde ve istediği saatte Milliyetçi Hareket Partisi seçimli kurultayı yapılacaktır. İstediği gerçekleştiğine göre sanırım artık büyük bir destek verecektir.

Öyleyse haydi 10 Temmuz'da büyük buluşmaya…

Related Posts

Leave Comments