Öteden beri hem bazı düşünürlerin hem de sıradan insanımızın ısrarla savunduğu bir iddia vardır: Biz yeteri kadar dindar olmadığımız için, daha doğrusu dindar yöneticiler tarafından yönetilmediğimiz için yükselemiyoruz. Bu iddia, şu şekilde temellendiriliyordu: Din ahlakın temelidir, din olursa adalet olur, din olursa emanet ehline teslim edilir, din mefhumuna sahip kimse adam kayırmaz, ...
Selefiyye, akla yönelik bu bakıştan her türlü yeniliğin reddine yönelmiş ve ortaya konan her yeni şeyin bid'at olduğunu söyleyip, reddetmişlerdir. Müslümânların Hz. Muhammed dönemindeki gibi yaşamaları gerektiğini savunmuşlardır. İslâm dünyâsında aşağı yukarı yüz yıldır, biraz da Batı karşısında yaşanan kayıplardan dolayı akılcı bir İslâm yorumu konusunda tartışmalar yürütülmüştür. Elbet...