PARDON, DİNDAR NESİL Mİ DEMİŞTİNİZ !

Kendimizi hastane acil kapısında bulduğumuz bir akşam, müşahade odasında 3 ayrı gencin intihar vak'asıyla karşılaşmıştım. Refekatçı bir genç, arkadaşını sürekli konuşturmaya çalışıyor "kaç tane içtin, kaç tane içtin?"
Önce bira içmiş kız çocuğu, arkasından bulduğu ilaçları da o güzel bedenine göndermiş. Dudaklarından çıkan 4 kelime "git başımdan uyuycam ben"
Hastane bahçesinde karar verdim o gün, sağa sola haber vereceğim, soracağım/sormalıyız "liseler de neler oluyor?"
Çevremde ki liselilerle konuşmaya başladım. Aile, eş, dost, eşraf..
Yetmedi, müdür yardımcısı, rehber öğretmenleri, sendika yöneticileri..
Bir şeyler oluyordu…
Aslında konuyu bir rehber öğretmeni özetledi. Şöyle diyordu DEVLETİMİN okulunun rehber öğretmeni. "Valla aslında yapacak fazla bir şey yok, burası DEVLET okulu ve DEVLET size diyor ki; 'paranız varsa' çocuklarınızı özel okula gönderin, yoksa bunlara katlanmak zorundasınız"
Şimdi; katlanmak zorunda olduklarımızı yazmadan önce; DEVLET derken dudaklarımdan dolu dolu çıkan [özellikle büyük harflerle yazdım], onun varlığına inandığım, Allah'dan sonra ondan daha büyük hiç bir şeyin beni koruyacağına inanmadığım DEVLET'imin küçük düşürüldüğüne mi, o DEVLET okulunda ki öğretmenin kendini bu kadar aşağılık görmesine mi yanayım bilemedim…
DEVLET diyorum DEVLET!

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin