"Beyin oğlu, Çingene'nin kızına âşık olmuş, ya kızı alacak ya canına kıyacak... Oğlanın babası kalkmış, Çingene'nin kulübesine gitmiş, utana, sıkıla, ellerini ovuştura ovuştura halini arz eylemiş: "Çeribaşı hazretleri, bizim mahdum, sizin pek kıymetli, nadide kerime hanımınızın desti izdivacına taliptirler... Lütfen bu arzumu kabul buyurmanızı hassaten, rica ederim, kerem buyurun efendim...
Bir gün gevezenin biri Sokrates’e gelir. ‘Ustad konuşma dersi almak istiyorum’ der. Sokrates gevezeden herkese verdiğim ders ücretinin iki katını ister. Geveze ‘niye Üstadım’ der. Sokrates ‘iyi de ben sana önce susmasını sonra konuşmasını öğreneceğim’ der. Biraz sussanız çenenizi tutsaniz ne iyi olur . Her konuştuğunuzda batıyorsunuz. Söz ağızdan çıkana kadar sizin esiriniz ağızdan...
"ABD'nin eski başkanlarından Roosevelt, avukatlığının ilk yılında çok zor bir davayı üzerine almıştı. Karşı tarafın avukatı jüriye nasıl hitap edilmesi gerektiğini çok iyi bilen birisi idi ve genç rakibinden çok daha inandırıcı deliller ortaya koydu. Fakat, son konuşmasını saatlerce uzatmak gibi bir hata işlemişti. Jürinin, onun söylediklerini pek takip edemediği Roosevelt'in dikkatini...