Biraz tebessüm ve... Oğlu gurbette olan anne bir gün oğlunun yanına gider. Kapıyı çalar bir kız acar kapıyı. Anne bir kıza bir oğluna bakar. Oğlan hemen açıklama yapar " Anne yanlış anlama biz sadece arkadaşız." Anne " olabilir oğlum " der ve konuyu kapatır. Aradan biraz zaman geçer anne evine döner. Bu arada kızın çok sevdiği bir vazo kayıp olur. Kız mahcup bir tarzda "Benim vazo yok a...
Fatih Ergin / Ortadoğu Gazetesi - 20 Aralık 2015
Türk siyasetinde '' merkez '' kavramı, çeşitli dönemlerde tartışma konusu olan hususlardan biridir. Ancak bu tartışmalar, bugüne kadar hep siyasetin sağ ve sol yakası üzerinden yapılmış, sağ ve sol çizginin arasında bulunan siyasi merkez daima yok sayılmıştır. Söz konusu merkezin varlığını anlayabilmek için önce Türk siyasetin sağ ve sol yakasını değerlendirmek gerekir.
Sağ ve sol kavram, ilk kez 1700'lü yılların Fransa'sında siyasi literatüre girmiştir. Türk siyasetinde ise, cumhuriyetten sonra ve 1950'li yıllardan itibaren karşılık bulmaya başlamıştır. Ancak siyasi partilerin sağ ya da sol tarafta somut olarak saf tutmaları, 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonraki döneme denk gelir. 1965'te, CHP lideri İsmet İnönü, CHP'nin ortanın solunda olduğunu söylemiştir. İnönü'nün CHP'yi ortanın solunda konumlandırmasının temel sebebi, Marksizmin gençliği etkisi altına alma sürecine girmesi ve bu durumun İnönü tarafından tehlike olarak görülmesidir.