Mevsimler hızla gelip geçiyor.Her mevsimimize yetecek kadar kötü olay yaşadık ama yine de hayatı yeni ve güzel haberler alabileceğimiz günlerin umuduyla, tabiri caizse ağzımızdan kan damlayarak yaşamaya çalışıyoruz. Kimimiz nereden gelip nereye gittiğini umursamadan sürükleniyor, kimimiz de inandığı değerlere sadakatiyle direnmeye, dik durmaya çabalıyor. Umursamayanın uykuları eminim dir...
Adamın biri kışa hep hazırlıksız yakalanır ve durmadan yakınırmış: "Allah'ım ben de senin kulun değil miyim, neden bana da haber vermiyorsun önceden? Bak yine hazırlık yapamadım. Yiyeceğim yok, yakacağım yok; ben bahara nasıl çıkayım!" Bir, iki, üç, beş...Bizimki yine hazırlıksız yakalanmış, yine yakınmış. Derken gaipten bir ses gelmiş: "Yağmurlar yağdırdım anlamadın, yapraklar sarardı a...
Yıllardır bu devranı böylece sürdürdünüz,
Dereniz ırmak oldu, ırmak döndü denize.
Biat etmeyenleri, yurdundan sürdürdünüz,
Eleştiri yapanı gönderdiniz dehlize,
'Şükretmek' bize düştü, 'Hamdolsun' demek size.
Son 1 haftadır ülkemizin ciğerleri ormanlarımız cayır cayır yanıyor ve milletçe ciğerlerimiz parçalanıyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. PKK yaktı, kendiliğinden yandı, sabotaj oldu, şu oldu, bu oldu. Ne olduysa oldu. Sonuçta gözlerimizin önünde ormanlarımız yanıyor. Peki, ne yapabiliyoruz? Hiçbir şey. Çünkü kayyum atanan THK nın yangın söndürme uçakları yok. Uçağı olmayan THK nın kayyumu...