Tartıya koymadan dün, geleceği
Hakikat zannettik sahte ölçeği
Depremi yaşatan acı gerçeği
Görmenin zamanı geldi geçiyor.
Zamanın en vahim noktası bugün
Saati çıkmaza kurduk, ağladık.
Akşamdan sabaha eriyip gün gün
İncelen umudu kırdık, ağladık.
Nedir bu yozlaşma, sorarım size
Türklerin diline n'oluyor bugün?
Atadan emanet değil mi bize
Kim artık dilini kolluyor bugün?
Susun da öğrenin siz onu benden
Haklının hakkını korur mu, dersin?
Ne zaman bir adım yürüse önden
Mazlumun yanında durur mu, dersin?
Hakiki sandığım yalan dünyadan
Falancı düşlerden, filan hülyadan
Nihayet diyerek ben bu rüyadan
Ayıktım olmadı, aydım olmadı.
Gördüm ki yurdumda sensiz siyaset
Doğrunun yanında olmadı ATAM.
Merhamet kavramı reddedildi ret
İnsanlık kapıyı çalmadı ATAM.
30. yaşımı doldurduğum şu zamanlarda flu olan birçok şeyin zihnimde netleştiğini hissediyorum. İnsanoğlunun kendisine ördüğü zindanları, duvarları ve birtakım engelli koşuları ben oluşturdum. Evet, tam da ben yaptım. Kendime yaptım. Çünkü ben olmasam saydığım tüm etkenlerin hiçbir anlamı yok. Ömer Hayyam zamanında şaraplarını yudumlarken güzel bir şiir yazmıştı. Akılla bir konuşmam oldu ...
Bitecek dediniz bitecek elbet
Bitmedi Vatandaş Rıza'daki dert
Ulusal düzeyde kabız siyaset
Yapandan usandık yapandan artık.