İlhan Şeşen'in güzel bir parçası vardı. Eskiler daha iyi bilir. Ben biraz geçmişin modasına düşkünüm. O yüzden biliyorum. İlhan Şeşen'in güzel sesi şöyle dursun biz muhabbete dönelim. Burada serzenişte bulunma isteğim doğuyor. Fakat bu yazımda öyle yapmayacağım. Sorunun tespitini önceki yazımda yapmıştım. Şimdi sizlere başka bir şey anlatmak istiyorum. Türkiye bir cennet vatan. Dört mevs...
Bu yazı KÜRSÜ ve KÜRSÜ'ye gönül verenler için hazırlanmıştır. Türkiye'nin 4 temel sorunu Nedir bu sorunlar? Tespitimizi yapalım ve acil çözüm önerileri geliştirelim. Hadi başlayalım : 1 - EKONOMİ YA DA EKONOMİK BAĞIMSIZLIK Bu sorunun temel kaynağı ekonomik özgürlüğün olmamasıdır. Ekonomik özgürlük sadece yatırımların serbest olması, yabancı sermayenin güvenle dövizini getirmesi, döv...
Cumhuriyet 100.yılı ; birçok kazanım ve birçok kaçırılan fırsatla kutluyor. 1946'dan beri çok partili hayatta rey vermeye çalışan bu halk birçok kez farklı tercihlerde, birçok kez başbakanını değiştirdi. Darbelerden sonra yeni hayatı kabul etti. Son olarak da cumhurbaşkanını seçmek için yine sandık başına geçecek. Türk halkı çok tuhaf bir şekilde yenilik taraftarı olmasına rağmen ka...
Devletçiliğimi, milliyetçiliğimi ve en sonunda toplumculuğumu Allah'a şükürler olsun geçmişimde bıraktım. Herhangi bir fikri olmayan, lümpen bir adama dönüşmeyi de çok istedim. Fakat birçok kez filozof yanımı her olay karşısında kullanırken buldum kendimi. Ağır depresif hallerde takılıyorum, hayatı sorgulayan tavırlara giriyorum ve gavurların 'overthinking' dediği, ama " Anadolu İrfanı T...
30. yaşımı doldurduğum şu zamanlarda flu olan birçok şeyin zihnimde netleştiğini hissediyorum. İnsanoğlunun kendisine ördüğü zindanları, duvarları ve birtakım engelli koşuları ben oluşturdum. Evet, tam da ben yaptım. Kendime yaptım. Çünkü ben olmasam saydığım tüm etkenlerin hiçbir anlamı yok. Ömer Hayyam zamanında şaraplarını yudumlarken güzel bir şiir yazmıştı. Akılla bir konuşmam oldu ...
Kesin inançlıların dünyasında bağlandığı kişinin dışında gerçeklik kalmaz. Birine kör kütük aşık olunca yanlışını anlamazsınız, inandığınız dine kesin şekilde bağlanırsanız batıl kısmını sorgulamazsınız. Birine çok güvenirseniz ihanet edeceği aklınızın ucunuza gelmez. İşte bütün bu meseleler bir kişiye, nesneye, aileye, partiye, fikire, ülkeye olan bağlılığınızı çok kuvvetlendirmenizden ...
Atatürk ile ilgili bir yazı oluşturmaya karar verdim. Atatürkçülüğün bitişini yazacaktım. Ama sonra sildim. Bir fikrin bitip bitmediğine ben nasıl karar verecektim ki? Üstelik Atatürkçülük " bir gelenek, bir yaşantı, bir üst insan modeli yaratan sistemler bütünü " değildi ki... Sonradan Atatürkçülüğün bir yönetim ve hayat felsefesi olduğuna kanaat getirdim. Hem bireysel hem de toplumsal ...
Sosyolojik bir meseleye parmak basma niyetindeyim. Fakat bu parmak basma ne kamu yararına ne de kendimi ön plana çıkartmak adına. Sadece duygusal bir trajediye kurban gitmemek için bir haykırış olacak. Evet sosyoloji okudum ama toplumsal bir fayda sağlamak gibi arsız isteklerim olmadı. Çünkü Türkiye'deki devlet ya da daha genel adıyla otoritedeki yapı Türk toplumunu dizayn etmekten çok t...
Gözlüyoruz olan biteni. Sokaktaki ruhu hissediyoruz. Eve ekmek götüremeyenler metropollerde dikkat çekmese de kokuları siniyor beton blokların kalitesiz duvarlarına. Burada pis kokan evsizler, ekmeksizler değil... Beton binaların kapattığı yoksulluktur pis kokan. Bir yandan zenginliği hissediyoruz. Trafikte belediye otobüsü şoforü ile kavga eden motorsikletli havalı çocuğu görüyoruz. Üst...