Kaç para ?

​Kaç benzin bidonu ?
Kaç kol saati ?
Kaç ayakkabı kutusu ?
Kaç tecavüzcü tekmesi ?
Masum çocuklara nefsi uyanan kaç şerefsiz gölgesi ?
Söylesene utanmaz velet;
KAÇ PARA LAN BİR ADALET?

Devamını Oku

Şah ve Çoban Köpeği

​Bir zamanlar, üzerinde yaşayan insanların, zenginlikleri ile göz kamaştırdığı, kimselerin dilencilik yapmaya ihtiyaç duymadığı, bayındır ve güzel bir ülke vardı.

​Ülkenin hükümdarı Ulus Şah, onun himayesinde ise yaşlı ve bilge bir vezir yaşardı. Ulus Şah, babasının emaneti bilge veziri yanından eksik etmez, onun görüşüne baş vurmadan hükmünü vermezdi. Bilge vezir sayesinde, yurt bayındır, insanlar huzurlu, hazine dolu olunca hükümdar rahat eder, onun sayesinde sorunlarla uğraşması gerekmezdi. Devlet işlerinin, kendine ihtiyaç duyulmadan çözüme kavuştuğunu bilen Şah, gece gündüz demeden yer, içer, eğlenir ve ava çıkardı.

Gel zaman git zaman, bilinesi tek gerçek ölüm gelip de yaşlı bilgenin kapısını çaldığında, yeni bir vezir seçmek gerekti. Memleketin dört bir yanında, makam ve mevki düşkünü yüksek yönetici kimseler, boşluk kabul etmeyen doğa yasasının kendileri lehine çalışmasını umarak içten içe ümitlenip dua ettiler. Sonunda devlet kuşu, içten pazarlıklı olduğundan, henüz ipliği pazara çıkmamış, Ulus Şah'ın nasıl olduysa güvendiği birinin omzuna kondu, sağlam pençeleri ile onu kavrayıp, vezirlik makamına kadar götürüp bıraktı.

Bu vezir, yeni görevine başlayıp da görevini layıkıyla yerine getirdiğine Şah'ı ikna edince, Şah eski rahatına ve umursamaz hayatına yeniden kavuşmuş, devlet işlerini boşlar olmuştu. Fırsat bu fırsattır deyip, vergi toplamakla görevli vekili yanına çağıran yeni vezir ona dedi ki;

Devamını Oku

Bu savaş!.

Bu savaş, ezen ve ezilen, sömüren ve kanı emilenler arasında yaşanan bir savaştır.

Nimetlerin bölüşümünde yaşanan haksızlığın sorumlusu, doğa değildir. O hiç bir zaman nankör olmadı, hiç bir çocuğunu, bir diğerinden ayırmadı. Kimilerinin soyup soğana çevirecek kadar suçlu, kimilerinin de kendini soydurtacak kadar güçsüz, korkak ve enayi olmalarında doğanın bir kabahati yoktur.

Bir ulusun kötü işletilen kurumları, halk yığınlarını yıkıma sürükledi mi, onu alçaltıp dayanılmaz zincirler altında ezdi mi, çoğunluğun hayatı, bir kısım azınlık sülüğün, eli kırbaçlı zorba efendilerin hayatına feda edildi mi, genel olarak ezilenler, eli kırbaçlı zorba efendilere karşı ayaklanmalıdırlar.

Ulusun çıkarları, bir kısım zorba sülüğün ve siyaset kaşarının şahsi emellerine terk edilmeyecek kadar önemlidir. 

Saygılar​

Ancak Doğru Soruları Soran, Doğru Yanıtlara Ulaşır

ABD'nin, RTE'yi iktidardan indirmek için bir askeri darbeye ihtiyacı var mı ?

​ABD'nin, RTE'yi iktidardan indirmek için bir askeri darbeye ihtiyacı var mı ?
Şahsi fikrim, ABD'nin bir askeri darbeye ihtiyacı olmadığı yönündedir. Sadece Beyaz sarayda yapılan, AT SİNEKLİ pazarlık bile, ABD'nin bu ihtiyacını karşılamaya yeter de artardı bile.

Peki o halde neden böyle bir yöneteme başvuruldu ? Amaç neydi ?
Amaçlarına ulaştılar mı ?

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin