Refahın sebeplerinin sebebi toplum sermayesidir. İllâ yabancı dil isterseniz sosyal kapitaldir. Böyle sebeplerin sebebine yönetim biliminde "kök sebep" deniyor. Refah ve zenginlik sosyal kapitali doğurmuyor; tersine refahı, zenginliği, demokrasiyi sosyal kapital doğuruyor. Acemoğlu ve Robinson refaha sebep diye liberal demokrasiyi gösteriyor; hâlbuki sosyal kapital liberal demokrasinin d...
PISA, 15 yaşında gençlerin fen, matematik, okuduğunu anlama gibi temel becerilerini ölçüyor. Bir bakıma çocukların ilk ve orta eğitimlerindeki kazanımlarına veya kazana-ma-malarına bakıyor. Kısaltmanın açılışı şöyle: Progamme for International Student Assesment- Milletlerarası Öğrenci Değerlendirme Programı. Testin yapıldığı 35 OECD ülkesi arasında fen ve matematikte sondan üçüncüyüz. Meksika ve Şili bizim hemen altımızda. Meksika'yı hatırlayacaksınız, şu anda içinden geçtiğimiz ekonomik sarsıntıda TL'ye en yakın etkilenmeyi gösteren para birimi Peso'nun ülkesi. Okuduğunu anlamada Peru sayesinde sondan dördüncülüğe yükseliyoruz.
İngiliz Silahlı Kuvvetleri memleketin idaresine el koydu! ABD'de teşebbüs edilen kanlı darbe son dakikada önlendi.
İnanmadınız değil mi?
12 Eylül'ün yıldönümündeyiz. Birkaç gün sonra da 15 Temmuz'un ay dönümü gelecek. Sonra sırada diğerleri var. Lanet olsun hepsine…
Olsun da şu soruyu sormamak mümkün mü? Bu melanetler niçin hep bizim başımıza geliyor? Bizim ve Güney Amerika cumhuriyetlerinin, Mısır'ın, daha birkaç Müslüman ülkenin…
Niçin?
Madem bu kadar akıllısın, niçin hep aldanırsın?
Onlar… köpekleriyle birlikte yatarlar! Onlar… Fatiha okumayı bile bilmezler! Onlar… oyuna geldi, biz gelmedik! Oyunu boz liderimiz! Muhalifler hem FETÖcü, hem CIA'cı hem de SAVAK'cıdır; biraz da MOSSAD'cıdır! Madem muhaliftir, ya biri ya diğeri ya da birkaçıdır.
Saldırmadan önce, kendi fikrinizi söyleyin ki saldırınız bir zemine otursun. Nedir sizin fikriniz? Programınız nedir? Köpekleri odadan çıkarmak mı? Herkesi Fatiha tilavetiyle imtihan edip bilmeyenlere cebren ezberletmek mi?
Rahmetli babam ve arkadaşları, 1920'lerde, dokuz-on yaşlarındayken İkiçeşmelik'te, yani Müslüman İzmir'de, gerdikleri bir iple sokağı kapatıp geçmek isteyen çocuklardan Fatiha okumasını ister, okuyanları geçirir, okuyamayanları kovalarlarmış. Bundan yaklaşık bir asır sonra ülkemde entelektüel birikimin babamın dokuz yaşındaki fikir seviyesine gelmesinden mutluyum.
Şahsî çıkar yerine ahlâkı, güven ve saygıyı tercih etmek, uzun vadede toplumları kalkındırıyor. Ancak bu bağlantıyı tek insanın öngörebilmesi mümkün değil.
Uzun vadede cemiyet kazanacak diye kısa vadede kişisel çıkarı ertelemek kendiliğinden gelişecek bir davranış mı?
Bir zamanların popüler kitabı "Duygusal Zekâ"da Daniel Goleman, kişisel hazzın ertelenmesini anlatır. Dört yaşında çocuklar birer birer deney odasına alınmakta, her birinin önüne bir şekerleme (marshmallow) bırakılmakta ve psikolog, "Ben dönene kadar bunu yemezsen sana daha bir avuç veriririm" deyip odayı terketmekte. Bazı çocuklar psikolog çıkar çıkmaz şekerlemeyi mideye indiriyor. Bir kısmı ise büyük eziyet çekse de ilerde gelecek bir avuç şeker için sabrediyor. Sabra yardımcı olacak davranışları gözlenmiş: Şekere değil de tavana, duvarlara bakmak. Kalkıp stres atmak için tepinmek. Deneye katılan çocuklar 14 yıl sonra bulunup incelenmiş. Hazzı erteleyenlerin tahsilde hayatında, hemen yiyenlere kıyasla fark attığı görülmüş.
Bu gördüğümüz çoşkun milyonlar; bir koalisyon mu, yoksa bir millet mi? Koalisyonu, ittifak anlamında kullanıyorum. Hani Saddam'ı devirmek için kurulan "koalisyon" gibi. Muhakkak ki oraya toplanan insanlar, rahmetli Dilaver Cebeci'nin "Türkiyem"i ile çoşarken Türk Milleti olmanın şuurundaydılar. İnşallah parti liderleri ve yöneticileri de öyle duymuş, öyle hissetmiştir. O zaman bu birlikt...
Sonraki yüzyıllarda Akdeniz'in-- hatta dünyanın-- sanat ve ticarette parlayan merkezi olacak Kuzey İtalya'da 11. asırdan itibaren toplum sermayesi birikiyordu: İkili ilişkilerde güven, saygı, sevgi ve ahlâk. Fertle toplumun ilişkilerinde de yine ahlâk, edep ve dayanışmayı sayabiliriz. Bu sonuncusuna kardeşlik, ahilik de denir ve "biz" anlayışını yaratan bu duygudur. Fransız ihtilalinin f...
Tekrarlanmasın. Aklı başında herkesin isteği bu. Dillendirilen çarelerin tamamına aklı başında demek zor. Genel Kurmay'ın, yani silahlı kuvvetlerin Millî Savunma Bakanlığı'na bağlanması konuşuluyormuş. Bu tartışılabilir. Fakat bir grubun bir kurumu ele geçirmesine karşı bunu tedbir diye düşünmek doğru mu? Belli ki ordudaki yapılanma adliyede de, Millî Eğitim'de de, Üniversite ve Maliye'd...
İnsan sermayesi, tek tek insanların üretim kapasitelerinin ölçüsüdür. Bir ülkede ortalama insan sermayesi 10 ise, bir milyon kişinin insan sermayesi on milyon olur. Sosyal sermaye böyle değil. Tek kişinin sosyal sermayesi her zaman sıfır. On milyon kişi de tek tek ele alındıklarında yine sıfır... Robinson Crusoe'nun sosyal sermayesi, Cuma ortaya çıkıncaya kadar sıfırdır. Cuma'nınki de öyle. Sosyal sermaye bir araya geldiklerinde doğuyor. Toplum sermayesi toplum varsa var.