NİÇİN DEĞİL NASIL

"[Kapitalist] rekabet; ideolojiyi, dini, ahlâkı olabildiğince yok etti. Bunu yapamadığı yerde de onları apaçık yalanlara dönüştürdü."

Marks ve Engels,
Alman İdeolojisi

Ülkedeki bireyler kendi aralarındaki ihtilaflara çözüm getirecek adalete, can ve mal güvenliğini emanet edeceği bir mekanizmaya ihtiyaç duyar. İşte bu, devlettir. Devlet adamlığı ise, bireyler arasında adaleti tesis ederken, bireyler toplamı milleti de millî idealler çerçevesinde tutmak işidir. Basit gibi görünen bu ilişki aslında çok bilinmeyenli bir denklemi çözmek gibidir ve toplama-çıkarma basitliğiyle ele alındığında milleti bölme işine dönüşebilir.

* * *

Devamını Oku

İLGİNÇ DEĞİL AMA DÜŞÜNME-Lİ

Lahey Mahkemesi'nin Atatürk'e hediyesi: Bozkurt

 "Bir Demet Tiyatro"daki Zabıta İrfan gibiler. Kimi zaman da Saldıray Abi. Üstelik ne İrfan gibi sevimli yalancılar ne de Saldıray Abi gibi açık sözlü... Yalan söyleme bilincinin doruklarında yaşıyorlar. Millet? Millet, tıpkı İrfan'ın yalan dolan peşinde olduğunu bilen mahalle sakinleri gibi iktidar gücüne boyun eğme zorunda hissediyor kendisini. Tıpkı Saldıray Abinin tatminini maksimize etme peşinde olduğunu bilen mahalle gibi bireysel kariyer yapacak kapasitede hissediyor kendisini. Oysa özgürlük tam da bu eşiğe eyvallah etmeden, o eşiği geçme iradesinde. Türk tarihi tam da hep bu kırılma noktalarında yeniden şekillenmiştir…

Ne kadar "tutunamayan" olsa da Mükremin, ne kadar "cahil" olsa da Tirbuşon delikanlılığı uçtu gitti toplumun hayatından. Artık herkes "pipo" entelliğinin zirvesinde, Suriyelilerin nargile hergeleliği sarmış olsa da her tarafımızı…

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin