Bir acayip zamandan geçiyoruzBu yaklaşan kıyamet değilse, ne?Göğsüne çiçekler ektiğim toprakla uzlaşamıyoruzSarkaçlar birer durağan nesne. Gece:Terk edilmiş öksüz bir evinMutsuz,MektupsuzPosta kutusu yalnızlığı Bulut:Yükseklerden yere saldıranİri dişli bir köpek, dişi,Kudurgan Evimin önünden yuvarlanan kar topuBirazdan çığ olacakKimsenin umuru değilHey, uzaklaşın buradan!
Düşünsene, farzımuhal festivaldeyizHer şey rengârenkHer şeyde bir ahenkBen, ödenmemiş elektrik faturamıSen akşam yapacağın yemeği düşünmüyorsunRenk cümbüşüne dalmışızSen mest oluyorsunHer şeyi unutmuşuz işte farzımuhalSen, o adamla hiç evlenmemişsinBenim Nurten'den üç çocuğum olmamışYine özlemişsin ama sen beniTıpkı eski günlerdeki gibiKolların, boynumu sıkı sıkı sarmışNe hoş ki rüyamız ...
Yapışmışız devlet ananın muhafazakâr göğsüne
Yıllardır emiyoruz da gıkı çıkmıyor
Yüreğinde zaruri bir şefkat
Şiir bilinmezlik ceketini giydiğinden beri
Şarkılara yakışmıyor sesim
Okunmayı bekleyen kitaplar
Masamın üstüne çöreklenmiş yıldız kümeleri
Koparmaya kıyamıyorum, cahilliğim bu yüzden.
Düşünün ki bir şehir var
Bugüne dek hiç ayak basmadığım bir şehir...
O şehrin içinde bir kadın
O bana olabildiğince uzakken
Vatanından göç eyledin diye utanma çocuk
Ebleh diyarlardan kaçışın
Övüncün olsun
Yıka ellerini duru sularla
Türlü kederlerden geçtiğimi düşünürdüm önceleriDüşünmek şöyle dursunGeçmiştim de aslındaTatmıştım üzüntülerin en haşmetlisiniYaşamıştım yani,Yaşamıştım vakti zamanındaAcınılası acılarım da oldu benimZaman zaman ortalığı inleten şen kahkahalarım da... Çoğunlukla imrenilecek sevdalarım da olduÇoğunlukta yalnızÇoğunlukta ıssızÇoğunlukta bir başıma kalmalarım da... Ben böylesine fersah fersa...