Uçucudur benim mutluluklarımRahatlıkla saniyelerle ölçülür diyebilirimNe zaman tebessüm edecek gibi olsamBir kedi yavrusu titrer yağmur altındaKuşlar göç yoluna dizilirler dizi diziGörmüşlüğüm gelir aklıma, içlenirim.
Şiir bilinmezlik ceketini giydiğinden beri
Şarkılara yakışmıyor sesim
Okunmayı bekleyen kitaplar
Masamın üstüne çöreklenmiş yıldız kümeleri
Koparmaya kıyamıyorum, cahilliğim bu yüzden.
Alın terlerinin ufak bir kolu
Şehirleri yutan sel
Emperyalist kahpe faklarını
Bozan el işçinindir
Sitemkâr bakınma etrafa,
Bahtımız icabı
Kötü günlerin merkezinde indik.
Utanma,
Birden oluşuverdi her şey
Korkunç bir hızla yeşerdi ağaç
Devasa dağlar fışkırdı yerden, asimetrik
Ana rahmine ruh üfledi melek
Gün karanlığa döndü yüzünü
Güneş göç eyledi uzaklara
Elleriyle lambalarını yaktı kent
Geceyi, leziz bir çay gibi
Güzleri gülmezdi yüzümüz
Çirkinleşirdi şah damarlarımızın atışı
Bize en çok yakışan kıştı
İki zıt kutuptuk
Birbirini çekmesi gereken
Birbirinin zaaflarını bilen iki sinsi katil...
Birbirimizin sınır çizgilerini geçince
Can havliyle
