Ne kadar şanslısın benden yana,
Bir bilsen... Yanımdayken, mesela;
Her halinle, olduğun gibi severim seni,
Bana hava atmaya ihtiyacın yok.
Bakmayın siz neşeli, kedersiz durduğuma,
Dertlerim arkasında saklı sır duvarının.
Şiirlerle söyleşip hayaller kurduğuma,
Ne bugünün tadı var, ne umudu yarının.
Fırtınada uçup savrulan yaprak,
Ömrünce dalından kalırmış ırak,
Issız bir dağ başı olur son durak
Başta taç olsa da evveliyatı,
Çözemedim gitti ben bu hayatı.
Yapma Hayat, yapma dur! Halimi görüyorsun.
Cürmünün hesabını hep bana soruyorsun.
Bazen şahin misali pençelerini takıp,
Bazen bir serçe gibi uzakta duruyorsun.
Yapma Hayat, yapma dur! Halimi görüyorsun.
Hayat dedikleri kısaymış günden,
Dostlarım demişti, inanmamıştım.
Her günün ziyası karaymış dünden,
Dostlarım demişti, inanmamıştım.
Cevaplarını bilmediğiniz soru işaretlerinin çoğaldığı, artık virgüllerin tükendiği, ünlemlerin fayda etmediği zamanlarda olayı uzatmamak, germemek lazım. Mevzu bahis 'yazı' olunca, insanın aklına ilk gelen tabii ki kelimelerdir. Kelimeler önemlidir. Her kelimenin gücü vardır. Bu güç bazen kendine has, tek kendi başına hissedilir. Okuyanı kendine bağlayacak, okuyana farklı boyutlar ...
Telif Hakkı
© M. Alp @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
BİRAZ TEBESSÜM İYİ GELİR (DANIŞMANLAR CENNETİ) Sürekli ciddi yazıyoruz ciddi okuyoruz. Ülkenin gündemi fevkalade değişken ve yorucu. Herkes bir kafada. Kimse kimseyi beğenmiyor. En güzeli iki fıkra ile gülmeyi unutan yüzlere belki tebessüm olur. Deneyelim. "Efendim, fıkramıza göre, İnsan kaynakları müdürü mevta olmuş. Öbür dünyada sorgu sual sonrasında cennete gidecekler listesine bakılm...