Mankurt Türk, Altay ve Kırgız efsanelerinde bahsedilen bilinçsiz köle. Mankurt haline getirilmek istenen kişinin başı kazınır, başına ıslak deve derisi sarılır ve böylece elleri kolları bağlı olarak Güneş altında bırakılır. Deve derisi kurudukça gerilir. Gerilen deri başı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek aklını yitirmesine neden olur. Böyle bir kişi bilinçsiz ve her istenen...
Sömürgeci zihniyetin eseri olan, sovyet rus imparatorluğunun tahakkümü altında yaşamak zorunda kalan Türk milletinin yüz milyonlarca evladına tatbik edilen bu uygulamayı Cengiz Aytmatov, "Gün olur asra bedel" adlı eserinde, şöyle anlatır: "Önce tutsağın kafasını kazırlar, bu arada saç diplerini deşip kanatırlardı. Bu işlem sürerken usta kasaplardan biri iri bir deveyi hemen oracığa yatır...
Çağırdılar... Türkiye yangın yeri, ihtiyaç vardır size, Dediler... Daha partiyi bile, çıkaramadık düze... Sordular... Hani vatansa eğer, teferruat gerisi? Dediler... Vatandan da ileri, bizde koltuk sevgisi... Kızdılar... Sizin gibi yapana, Türkçe'de mankurt derler... Dediler... Bugün işler değişti, herkese Bozkurt derler... Lanetlediler... Yazık değil mi Türk'e, Allah s...
Cengiz Aymatov'dan: "Juan-Juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri işe yarar köleler haline getirmek için belleklerini silerek "mankurt" haline getirirmiş !... Bir insanı "mankurt" yapmak istediklerinde bak ne yaparlar: - Tutsak kişinin saçları iyice kazınır,- Kafasına devenin boyun derisi gerdirilerek geçirilir,- Tutsak başını yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanır,- Yürek...