Milliyetçi Hareket Partisi'nde Devlet Bahçeli muhalifleri olan genel başkan adayları bundan birkaç ay önce olağanüstü kurultayı dillendirdiler dillendireli, özellikle MHP yönetimi ve onun propaganda aracı olan Ortadoğu Gazetesi'nde, tetikçi kalemşörler tarafından karalandılar. Adayların neredeyse tamamı çeşitli kelime oyunları, bilinçli-bilinçsiz çarpıtmalar ve algı yönetimleriyle topa tutuldular. Fakat Balgat'ın algı yönetiminin MHP tabanına sökmediğini, ülkücülerin bu numaraları yemediğini Balgat ve Ortadoğu Gazetesi çalışanları ibretle şahit oldular. Karşılarında koyunların değil, bozkurtların olduğunu unutmuş olmalılar. Işbu yazı esasen bir sosyal medya platformunda bir tartışma üzerine verilmiş cevabın genişletilmiş halidir. Bahçeli hariç MHP genel başkan adaylarından öne çıkanlar hakkında bir değerlendirme barındırmakta ve bilhassa, başlıktan anlaşılacağı gibi, neden Meral Akşenerîn MHP genel başkanı olması gerektiğini izah etmektedir.
1- Meral Akşener üzerine dillendiren en önemli eleştirilerden biri, Akşener'in DYP geçmişi ve rahmetli Alparslan Türkeş hayattayken başka bir partide bulunmasıdır. Buna ilaveten Akşener'in AKP'nin oluşum sürecinde bulunması da eleştiri konusu yapılmaktadır. Öncelikle bu bağlamda bir yanlış algıyı güzeltmek gerek, Akşener AKP kurucularından biri değil, kuruluş sürecinde bulunmuş fakat parti kurulmadan yanlarından ayrılmış biridir. İkisi farklı şeyler. Mâzisinde başka parti vardır, doğrudur. Fakat Celal Adan gibi bir şahsı hazmedenlerin bu konuya takılmaması gerekiyor. Nitekim Akşener MHP'de aktif siyaset yaparken Türkeş'in yanından ayrılanlardan değil, siyasi hayatına başka bir partiden girmiş biridir. Kendisi defaatle ülkücü bir aileden geldiğini açıklamıştır. Bu konuda sıkıntı yoktur fakat MHP'nin başında başka partide mazisi olanın genel başkan olup olmaması gerektiği tartışabilecek bir konudur. Birazdan izah edeceğim gibi, şu siyasi konjonktürde bunun önemli olmadığını düşünenlerdenim.