2016 yılı henüz Haziran ayında olmamıza rağmen Türkiye tarihinde en çok canlı bomba saldırısı gerçekleştirilen yıl, 8 saldırıda yüzden fazla şehit verdik..Öncelikle dün ve bugün patlayan bombalar nedeniyle başımız sağ olsun. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.Güvenlik zafiyetleri bir yana ben Kürdofil solun algı operasyonları üzerine konuşmak istiyorum. Her bomba patladığında bir "başkanlık"...
Milliyetçilik Türk devletinin kurucu unsurudur, temel taşıdır. Bu taşa zarar verdiğiniz zaman o temel üzerinde yükselen bina çökmeye başlar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin geldiği nokta eğer bir müdahalede bulunulmazsa devletin artık yaşamasının zor olduğunu gösteriyor. İçeride ve dışarıda herhangi bir itibarı olmayan, teröristlerin ellerini kollarını sallayarak cirit attıkları, istedik...
Öncelikle 27 Mayıs 1960'ın Kudretli Albay'ı Alparslan Türkeş'in, 27 Mayıs 1980'de şehit edilen Gün Sazak'ın ve davayı yaşatmak için canlarını veren şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Uğruna can verilen dava; Türk milliyetçiliği davası; bu davayı temsil eden makam MHP genel başkanlığı makamıdır. Yıllardır verilen şehitlerin yükü bu makamda oturanın omuzlarındadır. Bu aynı zamanda tüm Türk dünyasının yüküdür. O nedenle bu makamda başarılı olana kendiliğimizden "Başbuğ" deriz, başaramayan ise kerameti kendinden menkul "Bilge Lider" olur.
Bir süredir "Bilge Lider" yerine Başbuğ seçmek için bir mücadele veriyoruz. Tabi Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını iddia eden hırsızlara karşı mücadelede oldukça pasif olan -şüphesiz bunda birtakım hikmetler vardır ne de olsa "Bilge Lider"- beyimiz söz konusu kendisiyle alakalı bir seçim olduğunda hukukun bütün dolambaçlı yollarını kullanabiliyor. Üstelik Kürtçüler bize vurduğu zaman diğer yanağımızı dönmemizi öğütleyen havarileri bu seçimde sopalarını aba altında gizlemeye gerek bile duymuyor.