NEREDEYİM

NEREDEYİM? "Başhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar:- "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz?" Delinin biri cevap verir:- "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı...

Devamını Oku

Telif Hakkı

© Doğan Ay @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

"HERKESİN İÇTİĞİ SU"DAN İÇMEK

En başta da kendi içer. O günden sonra da bu cümbüşe "sosyal düzen" denilir ve akıllananlar delirdi diye tımarhanelere kapatılır.

​ Ömer Seyfettin'in "Herkesin İçtiği Su" adlı meşhur bir hikayesi vardır. Bilmeyenler için hikayeyi şöyle özetleyebiliriz. Hikayede Ling-Yu adında akıllı, tecrübeli bir Çin imparatoru ülkesini ilerletmeyi çok sevmektedir ve sırf bu ilerleme sevdası için kütüphaneleri yaktırmış, halkının geçmişle bağını tamamen kopartmıştır. Çinliler de adeta onun tanrılığına inanmaktadır. Bu imparator düzeni sağlamak için afyonu, haşhaşı, esrarı serbest bırakmış tam bir umursamazlık hali herkese hakim olmuştur. Ancak bir gün baş müneccim saraya gelerek korkunç bir felaketin geleceğini haber verir. Bu felaketin giderek artan bir yağmur olacağını bundan bir damla içenin delireceğini söyler. İmparator baş münecciminin tecrübesinden emindir. Soylularla toplantılar, görüşmeler yapılır yağmur yağmadan evvel tüm mahzenlerin, sarnıçların, küplerin, hatta vazoların suyla doldurulmasına karar verilir. Bu tedbirler alınır. Birkaç güne kalmaz hafif bir yağmur başlar ve günbegün şiddetlenir. Hakikaten de sudan bir damla içen delirmektedir. Sonunda halkın hepsi bu yağmurdan nasibini alır ve aklını yitirir. yalnız saraydaki imparator ve çevresindekiler akıllarını koruyabilir. Ancak memlekette çıldırmayan kalmayınca öyle bir curcuna alır ki her yeri içerdekiler mahsur kalır. Ne dışarı çıkabilirler ne de dışarıdakilere laf anlatabilirler. Yaşlı, bilge imparator bu hal karşısında sonlarının ne olacağı derdine düşer. Çünkü artık kanun da idare de kalmamıştır. Akıllıların durumu deli olmaktan daha büyük bir felakettir. Bu yüzden ihtiyar imparator düşünür taşınır ve bir karara varır. "Herkes deli olduktan sonra, birkaç kişinin aklına lüzum yoktur." diyerek herkese uğursuz yağmurun suyundan içme emri verir. En başta da kendi içer. O günden sonra da bu cümbüşe "sosyal düzen" denilir ve akıllananlar delirdi diye tımarhanelere kapatılır. 

Devamını Oku

Telif Hakkı

© Doğan Ay @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

Bir kovan hikayesi...

ryada-ar-1024x512-2

 Bal arısı kovanını eşşek arıları istila etmişti, bal arıları üzgün, kimi diyor ki ''kovana inancım kalmadı'', kimi diyor ki ''kovan bizim hiç bir yere gitmiyoruz''   Bir zamanlar arılarla konuşmayı bilen, onların dilinden anlayan çalışkan bir çiftçi bahçesinin köşesine bir arı kovanı yerleştirmiş ve en iyi balı üreteceklerini düşleyerek iyi cins arılardan yetiştirmeye başlamış...

Devamını Oku

NE MARJİNALİ ULAN? MAKUL VE ELZEMİZ!

Marjinal terimi iktisadi bir karşılığa sahip olsa da, siyasi karşılığı da bulunan bir kavramdır. Ancak, iktisat ilminde olduğu gibi terimsel değil, sıfat olarak siyasi bir karşılığa sahiptir. Aşırı, aykırı ya da uç gibi anlamlarıyla siyaset dilinde kendine yer bulan marjinal kavramının Türkiye'de karşılığı yapılmak istenen unsur, Milliyetçi-Ülkücü Hareket ve onun mensupları olan Ülkücü T...

Devamını Oku

Telif Hakkı

© Doğan Ay @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin