NELER OLUYOR BİZE?..
İlhan Şeşen'in güzel bir parçası vardı. Eskiler daha iyi bilir. Ben biraz geçmişin modasına düşkünüm. O yüzden biliyorum.
İlhan Şeşen'in güzel sesi şöyle dursun biz muhabbete dönelim. Burada serzenişte bulunma isteğim doğuyor. Fakat bu yazımda öyle yapmayacağım. Sorunun tespitini önceki yazımda yapmıştım. Şimdi sizlere başka bir şey anlatmak istiyorum.
Türkiye bir cennet vatan. Dört mevsimi, coğrafyası, yer altı ve yer üstü güzellikleriyle insanı büyülüyor. Böyle olmasa bu mangal yapma isteği nerden doğacaktı? Ayrıca geniş coğrafyası sayesinde her türlü turistik gezi düzenleyebilirsiniz. Muazzam ! İnsan gerçekten hayran oluyor.
Bir arabanız olsa... Bassanız gaza... Cennet vatanın topraklarında öz çekim patlatsanız... Onu da sosyal medya aracılığıyla eşin dostun gözüne sokardınız...
Oysaki araba bir dünya para... Ne hâllerle alıp yollara düşüyoruz. Arızası çıksa iyi usta bulmak dert. Diyelim onu da bulduk. Benzin bir dünya para... O yüzden LPG'ye çevirelim isteriz. LPG ustası bulmak dert. Bulduktan sonra motor performansına inanılmaz zarar verdiğini yıllar geçtikçe gözlemlersin. Nerde kaldı cennet vatan?
Diyelim ki kiralık ev arıyoruz. Kiralar ateş pahası artık. Acı zulüm bulup yerleşiyoruz. Ev sahiplerimizin çoğu huysuz değil mi? Ona da katlanıyoruz. Katlandığımız apartman nasıl? Aidat vermeyenler her katı kapmış. Ona da "eyvallah" deyip yaşıyoruz. Daha sonra evimizin herhangi bir yerinde arıza çıksın. Usta bulup yaptırabilen var mı? Mesela bizim apartmanımızın asansörü bozuk. Ev sahipleri tenezzül edip yaptırmaya yanaşmıyor. 9.kata çıkmaktan imanım gevredi. Nerde kaldı cennet vatan?
İş yerlerimize geçelim. Çalıştığımız yer ister kamu olsun ister özel. Büyük baskılarla çalışma azmimizi törpülüyorlar. Ayrıca ucuz iş gücü gibi görülmüyor muyuz? Müdürü, amiri ya da patron hiç bitiyor mu? Nerde kaldı cennet vatan?
Karamsar bir tablo çiziyor gibi mi görünüyorum? Evet, elbette... Bunların hiçbirini yaşamadan hayatlarını sürdürenler olabilir. Bunları yaşarken hayatı boş vermiş olanlar da olabilir. İdare eder modunda ömür tüketenlerimiz de var.
Benim anlatmak istediğim neden böyle bir ülkeyiz gibi tespitin dibine vurabileceğimiz bir soru sormak değil. Ben başka bir yere gelmek istiyorum.
Toplum bir yerde ortak değerler ve ahlâki kavramlar üzerinden varlığını sürdürür. Bireysel hayatlarımız sadece bizi ilgilendirebilir. Lâkin ortak kullanım alanlarında olduğumuz her yerde toplum vardır. Toplum buralarda yaşar. Toplum, apartmandaki hayattır. Araba alıp sattığın kişilerdir. İş yerindeki patronun, iş arkadaşındır. Toplum, evine çağırdığın usta ile aranda geçenlerdir.
Şimdi siz söyleyin. Bu spesifik örneklerin dışında aklınıza gelen her şeyle bir değerlendirme yapın. Toplumumuz ne kadar sağlıklı? Bireyler birbirine ne denli samimi yaklaşıyor? Kim işini ahlâklı yapıyor? Kendiniz cevaplayın.
Türk milletini bu bağlamda değerlendirmek bir profil çıkarmaya yeterli olmayabilir. Bilimsel bir metot olmadığı kesin. Ama gündelik hayatınızda toplumu kestirmek adına güçlü bir adım.
O yüzden her birimiz yaşanabilir bir ülkenin yaşatmayan vatandaşlarıyız.
Peki çözüm ne ? Bu kadar yaygara kopardık. Bari birkaç öneri sıralayalım. Toplaşın :
- Değişim siyasi partilerden, örgütlerden ya da sivil toplum kuruluşlardan önce çevrenizden başlar. Çevrenizi inşa ettikten sonra her kolektif kuruluşa katılabilirsiniz.
- - Özgürlüğünüzden taviz vermeyeceksiniz. Sigara içmek, marjinal müzikler dinlemek, arkadaşlarını çılgın çocuklardan seçmek, sosyal medya fenomeni olmak "özgürlük" tanımına girmez. Özgürlüğünüzden taviz vermemek, kendiniz gibi olmaktan vazgeçmemektir. Çünkü sağlıklı bir toplumda her birey, olduğundan farklı görünmekten uzaktır.
- - Ortak alanların her kuralını ayet gibi algılamalısınız. Kapalı alanda sigara içmemelisiniz. Trafikte makas atmamalısınız. Engelli yerine park yapmamalısınız. Kütüphanede bağırmamalısınız. Cenazelerde kahkahayı patlatamazsınız. Fırsatı "ganimet" göremezsiniz.
- Elbette daha var. Gerisini eklemek de sizlere kalsın.
- Velhasıl memleketimin güzel insanları... Durum böyle işte. Ahvâl vahim. Toplum çökmüş. Siyasetçiler berbat. İnsanlarımız umarsız. Ruhumuzu şeytana satmışız.
- İlhan Şeşen "Neler Oluyor Bize" derken bunları hiç düşünmüş müydü?
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.