Aslında bir şey yazmak, bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü her şey manasını kaybetti. Zaten söylemediğim söz, haykırmadığım feryat kalmadı. Hepsini duymazdan gelen, sen değil misin? Ben ne söylersem söyliyeyim, hep bir bahanen oldu. Saklanacak, kendini avutacak, kandıracak, işine gelince arkasına kaçacak, işine gelince yüzüme çarpacak bir kapın oldu. Ve şimdi de a...
DP dönemi yönetimi altındaki Türkiye'nin durumu günümüze kadar çok tartışılan bir süreçtir. II. Cihan Harbi yıllarında Türkiye'de uygulanan devletin geniş stok tutma politikasından ve tarım sektörüne gereken önem verilmemesinden sonra, Marshal Planıyla beraber piyasada ihtihayç duyulan her şey mevcut olduğu gibi o zamana dek görülmemiş ürünler de piyasada rahat temin edilebilir dur...
Mustafa Kemal Atatürk'ün 1938'de vefaatinden sonra başlayan ve 1950'ye kadar süren süreç bir çok yönden Türkiye Cumhuriyeti için yeni ve Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı bir dönemlerindendir. Bu dönemde yeni ekonomi politikası uygulandığı söylenemez. Lakin Türk ekonomi politikasında çok köklü değişiklikler yaşanan bir döneme gebe olan bir süreç olarak yine de olayları özetlemek g...
Ekonomiyi anlamak için anlık bakış asla kafi olmaz. Ekonomi her zaman bir süreçtir. Her ne kadar bir yaşanan kriz için bir tarih vermek mümkün gözükse bile, o tarih ancak o krizi tetikleyen bir olayın gerçekleştiği tarihtir. Oysa o krizin asıl sebebi tetikleyen olaya gelene kadar yaşanan süreç ve olaylardır. Onun için günümüzde geldiğimiz noktayı daha iyi anlayabilmek ve bundan nas...
Bundan önceki yazılarımda derecelendirme kuruluşlarını ne olduğunu ve bu kuruluşlar tarafından not düşürülmesinin teorik olarak Türkiye gibi ülkelerin ekonomisine ne tür etkisi olabileceğini yazmıştım. Bu sefer ekonomi teorisi açıdan doğru olan bu etkilerin günümüzde Türk ekonomisine neden yansımayacağına, yada sadece kısmen yansıyacağına inandığımı yazmak istiyorum. Peşinen belirteyim; ...
...ve kızıl ile yeşil eşekleri!.... Ben Samsun'da doğdum. Annem ve babam Samsun'un Devgeriş köyünde öğretmenlerdi. Yedi yaşıma kadar yaşadım Devgeriş'te. Karadağ'ın eteklerinde, yemyeşil, Karadeniz'e müthiş bir manzara sunan, güzel bir köydü. Köy halkı tütüncülükle uğraşırdı. Köyün okulu eski bir rum kilisesiydi. Sonradan okul haline getirilmiş. Babam okul müdürü, annem ö...
Geçen cumaya kadar Türkiye'nin derecelendirme notu Moody's de Baa3 dü. Bir de tabi 'Nagative Watch' eki vardı, yani 'kötüye doğru gidiyor, yakın zamanda düzelme beklenmiyor' demek. Baa3 'Çok spekülatif bir yatırım, durum kötüleşirse yapılan yatırım geri dönmeyebilir' manasına gelir. Moody's Baa3 notunu 18 Temmuz 2016 tarihinde vermiş. Belki o esnada tatilde olduğum için kaçırmış olabilir...
Uzun zamandır düşünüyorum da, artık kesin bir sonuca vardım sanırım: Biz acı çekmeyi seven bir toplumuz. Bunun sebebini, ne zaman bu hale geldiğimizi bilmiyorum. Belki tarihte çok çile çektiğimiz için, belli bir noktadan sonra kendimizi çile çekmenin güzel bir şey olduğuna inandırarak avutmaya başlamış olabiliriz. Ama, bu açıklama her ne kadar makul görünse de, objektif olar...
Moody's geçtiğimiz cuma günü, yani 23 Eylül 2016'da, Türkiye'nin kredi derece notunu düşürdü. Sermaye piyasalarına uzak olan insanlar için bunun ne manaya geldiğini, önemini anlamak zor olabilir. Her ne kadar Moody's ekonomik açıdan işlev ve metodolojisi doğrultusunda tutarlı davranmış olsa da, olayın siyasi boyutu var. Ama buna rağmen ben olayı 'düşmanlarımızın veya faiz lobisinin ...