Son aylarda MHP Genel Merkezi tarafından „ülkücülerin partiye sızma girişimi" şeklinde çözümlenen gülünç safsatalar ve kumpaslarla ülkücülere yapılan zulüm Ortaçağ mezâlimini çoktan geçmiştir. Akıl ve îzan, ahlâk ve îman ölçüsünden çoktan sapmış bir yönetim anlayışı ülkücülerin başına musallat olmuştur. Mazlumun dîni sorulmaz, düsturundan bayram günü ülkücü mağdurlardan parti üyeliği bekleyen bir aşamaya nasıl geçildiği „Başbuğ Sonrası MHP" başlığı altında detaylıca irdelenmesi gereken bir meseledir. Vicdanları kanatan söz ve davranışlarla ülkücü kıyımına yeltenen Genel Merkez'e sorumluklarını hatırlatmak üzerimize düşen son bir vazifedir. Çünkü izledikleri bu yol benim yolum değildir!