"Atom ve uzay çağındayız ama yüz milyonlarca insan ilk primatlar seviyesindedir. Kendi yarattıkları putlara tapmaktadırlar. Bazen evliya diye seviyesiz ve iğrenç bir cahilin, bazen büyük adam diye seviyesiz ve korkak bir hainin, bazen ilerici ses diye alçak bir satılmışın ardından koşarlar."
H. N. Atsız
Bir gün gönlün diler, ararsan beni,
Mektuba gerek yok, bağırsan yeter.
Üşürsen bedenim ısıtır seni,
Elini elime değirsen yeter.
Bir velvele ile ömrüm geçirdim,
"Say" dedim, yerinde saymadın zaman.
İnecekken hep durağı kaçırdım,
"Duy" dedim, sesimi duymadın zaman…
Yaralı, ümitsiz ve çok yorgunum,
Sen garip kalbime saplanan oksun.
Yüreğim kanıyor, yanımda yoksun.
Biraz uzun yazacağım baştan uyarayım. Sonra çekip gideceğim ama. Bir faydası olduğunu düşündüğüm için yazmıyorum. Sadece herkesin yaptığı gibi artık hapis tutamadığım, durduramadığım, içimde ne varsa kusasım geldi.
Bu cemiyet, toplumumuz hasta. Teşhisi yaptık. Neden hasta ve hastalığı nedir açıklayayım.
"Biz biliriz, Biz de biliriz" hastalığına tutulmuş durumda bütün toplum. İnsanların uzmanlık alanı olmayan konularda bilgi sahibi olmaması bir ayıp veya kabahat değil. Hakkında çalışmadığı, yeterlik kazanmak için bir emek sarf etmediği, öğrenmek için acı çekmediği şeyleri bilmek zorunda değil insanlar.
Örneğin eğer bizzat o işle iştigal etmiyorsanız, bir cerrah gibi ameliyat yapmayı bilmemek cehalet değil, bir mimar gibi çizim yapmayı bilmemek de. Bu tip spesifik alanlarda eğitim görmediğiniz müddetçe hiçbir akl-ı selim insan çıkıp da sizi "nasıl bilemezsin" diye suçlayamaz. Doğrusu budur. Olması gereken de. Kanunları okuyabilir, kendinizce anlayabilirsiniz, ama bunların yorumlanması, uygulaması ancak belirli eğitimi almış, bu eğitimi diploma, sertifika, ruhsat gibi yeterlik belgeleriyle ispatlanmış ve bunların pratiğini yasal yollardan yapmış kişiler tarafından yapılırsa caridir.
Yeni şubede ilk mesai günümde kendi bilgisayarından bir metin yazdırmak isteyen Şube Müdürü oturttu beni bilgisayarın başına. "Bir dakika komutanım, ben Q'da yazamam, F klavye kullanırım, hemen alıp gelebilir miyim?" Cehaletimin dibine vurduğum zamandı: "Lan oğlum siz nasıl üniversite okudunuz? Q ne F ne lan! Bilgisayar bilgisayardır!" Hemen aklıma Asteğmen Mustafa'nın dediği "Boku yedin...
Telif Hakkı
© İzzet Karatay @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.