Ay parlayıp gece çöktüğü vakit,
Kapına gelirim, "gelme" desen de.
Yalnızlar gözyaşı döktüğü vakit,
Hâlime gülerim, "gülme" desen de…
Mevsim döner ovalara yaz gelir,
Anlayana sivrisinek saz gelir,
Bana sensiz cennet olsa az gelir,
Girip de içinde kurulmam gayrı.
Mektubun geldiydi iki gün önce,
Cevap yazam dedim, varmadı elim.
Avrat bile "yazmadan olmaz" deyince,
Sana cevap yazdım gardaşım Halim.
Şu yalan dünyadan ben göçer oldum,
Dostlar ağlamasın, eller ağlasın,
Yalana, sahteye alıştım, doldum,
Sözler ağlamasın, diller ağlasın.
İçinde bin bir rengi karıştırıp sakladın
Alı pembe, maviyi mor oldurdun koca dünya.
Âb-ı hayat menbâdan içmeyi yasakladın,
Büyüttün, yaşlandırdın, öldürdün koca dünya.
Bir gün gelir bu tatlı rüyadan uyanırsın,
Nemli duvar çökünce taşlara dayanırsın,
Göz görmezse gönül katlanır mı sanırsın,
Gönlün içinde olan göze gerek mi duyar?
Gönül, derdin anlatmaya söz mü ararsın,
Şu cihanda söylenmeyen kelam mı kaldı,
Aslı unutmuş Kerem'i "aşk" ı sorarsın,
Leyla'dan Mecnun'a bir tek selam mı kaldı.
Bahar gelip, güneş yüzün serende,
Bahçede gül, dağda çiğdem derende,
En sonunda yeşil bir göz görende,
Gönül verip âşık m'oldun mihrinaz?