Yapacağınız ne varsa bırakın
Önce beni dinleyin!
Hayır da işleyin, günaha da girin, sevap da kazanın
Ama önce beni bir dinleyin hepiniz
Ölmek üzereyim ve Allah rızası için
Beni yaşatmanız caiz
Kan bürüdü gözlerini,
Karanlığından faydalanarak gecenin
Kökü tarih öncesine uzanan ağaçları kestiler
Etnik kökenlerine inerek böldüler insanları
Kelimelerden kule yapmıyorum ben
Ben, eşitsizliği haykırıyorum
Haykırıyorum avaz avaz açlığı, parasızlığı, yoksulluğu
Üç yudumda çözümleyebilirim seni
Tabii, töhmet altında kalmayacaksa bilim
Adet günlerini kirlenmenden saymam
Soymam entrikalı oyunlarından enseni
Ve yeterince kızsam da sana
Çıkarmam ipliğini pazara
Ayrılık gerçeği düşünce usa
Hâlden anlamaz bir gergeftir yatak
Yalnızlık denilen kavram bir ayağı kırık masa
Yahut ağır bir hasta, yatalak
Henüz dizlerimde çocukluğumu sallıyorken
Dipsiz bir kuyuya
Son sürat inen taşın
Çaresizliğini takındım boynuma