Gurbetten sılaya bir yol deyince,
Varılmaz zannetme, varılır Duru.
Ol melamet hırkasını giyince,
Arılmaz zannetme, arılır Duru.
Günün, belki de anın tasasına düşmüş insanlık,
Nedir, neyedir, niyedir sormadan hep bir pazarlık,
Bir telaş, kargaşa, biteviye amansız bir yarış,
Gözleri nefret, dilleri zehir, suratlar bir karış,
Tenimde gurbetin kurduğu tuzak,
Beynimin içinde girift işler var.
Gece vakti benden dursa da uzak,
Uyanıp gördüğüm nice düşler var.
Telif Hakkı
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Zaman hayli eski zaman.
Tığ gibi delikanlı daha Çavuş.
Titriyor bastığı yerler, yürürken arkasından.
Dağlar dost, ekmek dağlarda o sıra...
Bir türkü tuttururmuş Çavuşum
kuşluk vakti, dağ yollarında...