Şimdi size oturup akademik tarzda içinde bir takım afili kelimeler ve bolca dipnot bulunduran, şöyle buram buram bilim kokan bir makale yazsam okumazsınız. Hiç dert değil, ben de yazamıyorum zaten… *** "Terane" diyerek doğru mu yaptım bilmiyorum amma hani birileri düne kadar "Sandıkla gelen sandıkla gider" diyorlardı. Fakat henüz üç tanesi gitti, diğerlerinin sandıkları tam dolmadı mı di...
Telif Hakkı
© Yahya Hoçur @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
I
İsteseydim eğer…
Bir parça kek, ucuz bir plastik tabakta.
Ve bir şekersiz çay, kartondan bardakta…
Eh.. bir de sen olunca şöyle yanımda…
Yeter de artardı boş şeylere mutlu olmak için…
Ne olacak yani, herkes gibi biz de hiç el sürmezdik.
Öyle ya; ne gerek var, beyin yorup düşünmeye?
günaydın yurduma doğmayan güneş
hayli zamandır iyi üşütüyor ateşin...
hey gidi koskoca alev topu
bana mı bilmem kaç yüz bin kilometre uzaktan havalı duruşun?
kaç göz var ışığının aksinde gerçeği gören
topu topu bu mu yani aydınlığın?!
Servet aşkı arttıkça ömür taptı devrana
Altın, yüzük takıda; malda vefa kalmadı.
Tuz karıştı şekere, şeker girdi kovana
Şifa diye sevdiğin balda vefa kalmadı.
İnsan 25 yaşına adım adım giderken sevdiği herkesten soğur mu? Evlendiğine yahut doğduğuna ne bileyim misal yaşadığına, nefes aldığına sayar söver mi? Hangi yaş bizi gerçeklerle yüzleştirir tam manasıyla. İnsanların samimiyetsizliğine ve ya benliğimizin gittikçe samimiyetsizleştiğini hangi yaşa gelince farkederiz? Benim için bu 23 mesela yada 22 olabilir heralde.
Camus sadece Batı tarihini ele alarak insanoğlunun başkaldırışını anlatıyor.''Kimdir Başkaldıran İnsan? Hayır diyen'' Demek ki daha önce efendinin onu yönetmesine cevabı evettir kölenin... Ancak belli bir vakit sonra kırma isteğine ulaşır. Yazar Başkaldırışın tarihini Avrupalının Tanrıyı yendiği Fransız devrimiyle başlatır. Bu devrim sayesinde egemenlik tahtında Tanrı değil halk oturuyo...
Soru basit; İnandığını yaşamak mı ? Yaşadığına inanmak mı ? Normal şartlarda bir insan inandığı gibi yaşamayı kendine hayat felsefesi olarak belirler. Tüm yaşantısını inandığı bu değerlere göre tanzim eder ve bu değerler ölçüsünde yaşamını devam ettirir. Hayatın zorlukları yağmur gibi yağsada adamın üstüne,adam odur ki bu zorluklara göğüs gerer ve inandıklarından asla taviz vermez ise in...