1378 sonbaharında Norveç'e ulaşan Kara Veba yüzünden çok fazla insan ölmüştü. İnsanlar vebanın kara saçlı, kara gözlü bir kadın olduğuna ve onun dağdan indiğine inanmaktaydılar. Koltuk altında taşıdığı kara kaplı bir kitapta ölecek olanların listesi yazılıydı. Eğer kadın bir beldeye gelip, oturur ve kitabına bakmaya başlarsa çok fazla can kaybı olacağına, eğer basitçe göz gezdirip giders...
Şu çirkin dünyada güzelliklere hasret yaşarken, bir kez daha dedim ki; "İyi ki müzik ve edebiyat var şu hayatta, sığınabileceğimiz sakin bir liman gibi." Bu gece konumuz müzik olsun. Bir şarkı ve o şarkının bana düşündürdükleri… Birkaç arkadaşımın tavsiyesi üzerine dün gece Netflix'te "Kulüp" dizisini izlemeye başladım. … 1950'lili yılların İstanbul'u, İstanbul'da Beyoğlu, Beyoğlu'nda bi...
Sana karaladığım ilk şiir bu, Evgenya,
Daha önce sana hiç yazmamıştım, darılma!
Bilmem hatırlar mısın? Evvel zaman içinde,
Pirelerin berberlik yapmasından çok önce,
Vakti zamanında Han'ın bir çobanı vardı. Çoban, karısı ve oğlu ile birlikte yaşardı. Çobanın oğlu bir gün koyunlarını yaymaya çıktı ve geri dönerken yolunu kaybetti. Gökyüzüne bakarak yolunu bulmak istedi ama gökte iki ay birden vardı. Yönünü şaşıran oğlan, yolun kenarına oturup ağlamaya başladı. Onun eve geri dönmediğini gören babası kırlara çıkıp oğlunu aradı ve onu ağlarken buldu. Ber...
Bugün İrlanda'da hiç kurt yaşamasa da kurt adamlar İrlanda efsanelerinde önemli bir yer tutar. Kurtların başrolde olduğu ilginç ve vahşi hikâyeler yüzyıllardır köylüler tarafından ateş başında anlatılagelmiştir. Bir zamanlar Connor adındaki genç çiftçi sürüsündeki en güzel iki ineği kaybetti. İneklerini ne kadar ararsa arasın onlardan hiçbir iz yoktu. Connor, eline karaçalıdan yaptığı de...
(İskandinav halk hikâyesi) Uzun zaman önce Kara Ölüm Norveç'i harap ettiğinde, Sogn'daki zengin ailelerin çoğu vebadan kurtulmak için Jostedal'a taşınmıştı. Yeni yurtlarına yerleşip tarlaları taşlardan ve yabani otlardan temizlediler, kendilerine yeni evler inşa ettiler. Fiyordun aşağısındaki insanlarla veba bitene kadar onları ziyaret etmeyecekleri konusunda bir anlaşma yapmışlardı. Eğe...
"Köye İmam olarak atanan İmam, Ağanın yemek davetine icabet etmek için yola çıkar. Daveti duyan bir sefil yolda Hoca'ya, "Beni de götür ne olur Hocam" diye askıntı olur. Hoca, "Ağa kim derse ne diyeyim" demiş. "Yancı dersin, Ağa ses etmez" deyince Hoca "Tamam" demiş. Birlikte başlamışlar yürümeye. Yolda, aç ve perişan bir gariban, "Hocam, Allah Rıza için beni de götür" demiş....
Bundan binlerce sene önce, adı masallarda bilegeçmeyen ülkenin zamcılığıyla meşhur bir kralı varmış... Günlerden bir gün Maliye Nazırı, büyük bir telaşla, adı belirsiz ülkenin adı belirsiz kralının huzuruna çıkmış: "Efendim" demiş, "hazinenizde kuruş kalmadı, israf içinde yaşamanın sonuna geldik. Hemen bir çare bulamazsak, if...
"Bir varmış bir yokmuş" diye başlar masallar. "İyinin kötüye karşı verdiği mücadelenin içinde ilerler. Sevginin gücü ile kötüyü nasıl alt ettiğini ve nasıl karanlığı yırtıp yeryüzünü aydınlattığını, mutluluğun gücü ile nasıl çiçeklerin açtığını ve ağaçların meyve verdiğini anlatıyorlar masallarda..." diye konuşmaya başladı garip karşısında oturan kadının gözlerinin içine bakarak. Kadın k...