Kalemimi ve dil ödevlerimi önüme koydum. Hava iki yüzlüktü, ne sağı vardı ne de solu, ne batısı, veya ki kuzeyi. Kafede bir çok insanın saçları tel tel gözlerinden akıyor, yün atkıları boyunlarında iz bırakıyor ve şemsiyeleri yerleri yeşeriyordu. Kabanımdan tenime değen su damlaları korkutmamış veya burnuma düşman olmamış değildi, fakat alışıyordum. Kahve kokuları, kitap sayfaları ve pas...
Patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de aynı sıkıntıyı yaşadıklarını, yani kaynar suyun içinde kaldıklarını düşünün. Fakat her biri bu durum karşısında farklı farklı tepkiler vermişlerdir. Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü. Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu...