20 küsür senedir manevi değerlerimizin siyasi çıkar uğruna erozyona uğratıldığı ve suistimal edildiği bir süreç yaşıyoruz. Aslında öncesi de var ama son 20 küsür yıldır durumun artık göz ardı edilemez bir hal aldığı aşikar. Buna rağmen yaşananları doğru analiz edip anlayan kitlenin hala küçük bir azınlık olması ise üzücü olduğu kadar tehlikeli. Tehlikeli çünkü bu gidişata millet olarak d...
Rüzgârlar esti doğudan ve batıdan… Yüz yıllık çınarın yaprakları hışırdadı ilkin, sonra bir türkü yaktı dalından havalanıp uçan kırlangıca. Hüzünlü bir nağme…Kökleri toprağın derinlerinde, susuzluğunu giderecek kaynağa ulaşmak için kıpırdadı. Nice savaşlar, nice aşklar, nice kederler görmüş gövdesi titredi… Bir şeyler oluyor, bir şeyler değişiyordu. Fark ediyordu yaşlı çınar, birazdan bi...
Yürü, bu yol şeref zafer yolu Karşında bekliyor seni tan yeri Yürü, atıl devir karanlığı Durma yürü, haydi ileri! Bir nesil eğer huzur içinde yaşayabiliyorsa, bir önceki neslin dikenli, taşlı, zor ve çetin yollardan ayakları kanaya kanaya yürümesi sebebiyledir. Eğer bir nesil bugün zor ve çetin yollardan yürümek zorunda kalıyorsa da bir önceki neslin yanlış tercihleri ve rahat içinde dün...
Özet Hakikat sonrası (Post-truth) çağ, kamuoyunu gerçeği ortaya koyan kanıtların değil, kişisel duygu ve inançların belirlediği bir dönemi anlatmaktadır. Lozan Antlaşması ise bu çağda Türkiye özelinde, hakkında pek çok spekülatif içeriğin üretildiği bir mücadele alanı hâline dönüşmüştür. Bu bakımdan makalede Lozan Antlaşması ve hakikat sonrası (post-truth) arasındaki bağıntılar ve post-t...
İstanbul Hükümeti Anadolu'da başlayan isyanları bastırması için Çanakkale kahramanı, padişahın fahri yaveri Mustafa Kemal'i Başmüfettiş sıfatıyla Samsun'a göndermişti.Ordu derdest edilmiş halk sindirilmişti.Saltanat ve hilafet makamındakiler el pençe itilafların karşısında duruyorlardı. Tarihler 16 Mart 1920'yi gösteriyordu İstanbul resmen işgal olunmuş durumda idi işgale Türk Ocakları i...
Telif Hakkı
© Hüseyin Erdoğan @ tahtapod.com | Tüm hakları saklıdır.
"19 Mayıs Yeniden Doğduğumuz Gün" Artık sloganlaşan bu söz bugün bir çok yerde paylaşıldı. Bence de güzel oldu. Ama biz bir kere yeniden doğmadık. Biz kaç kere öldük yeniden doğmak için. Mesela Köprülü Hamdi Bey ile ölmedik mi? Bana "Savaş ve ihanet" içerikli bir film çek deseler, Hamdi Beyin hayatını filmleştiririm. Düşünün, Ankara'nın silaha ihtiyacı var ve size düşen görev Frans...
Bizler hep anlattık,hep anlatıyoruz,hep anlatacağız.Birimiz anlatmaktan yorulsa,ara verse,başka işlere yoğunlaşsa hatta terk-i diyar etse dahi diğer binimiz anlatmaya devam edecek. Kadim bir anlatımız var bizim, bizden önce de anlattılar,bizden sonra da anlatacaklar. Sona kadar. Aslında insan çelişkilerle dolu bir varlık.Varoluş diyalektiği ve hayatın akışı bu çelişki...
"Bu rûzîgâr-ı bî-mededin inkılâbı var." Twitter'da profilimin kişisel bilgiler kısmında bulunan "Bu rûzîgâr-ı bî-mededin inkılâbı var." cümlesini bestesiyle birlikte duyuyorsunuz buradaki videoda. Peki ne demek bu cümle. Hikayesiyle birlikte anlatalım.Doktor Nazım'ı bilir misiniz? İttihat ve Terakki'nin önde gelenlerindendir. Teşkilatın yapılanmasında büyük yararlılık göstermiştir. ...
"Söz vaktine çeker." derler. Az önce bitirdiğim bir kitaptan biraz bahsederek konuya gireceğim. Çünkü kitabı okurken, hep cumhuriyetin kazanımlarını düşündüm ve kitabı bitirdikten sonra bu konuda mutlaka yazmalıyım, diye düşündüm. Kitap, John Boyne'un, "Romanovların Son Evi"... Rusya' nın son çarı Nikolay Aleksandroviç Romanov ve ailesini anlatıyor. Üç yüz yıllık hanedanlıkları eki...