Postmodernist Bir Hastalık Olarak: Hadsizlik

resim_2021-06-14_113051

Çoğu zaman ahlakî erdemlerin başı olarak haddini (sınırını, hududunu, yerini) bilmek ifade edilir. Gerçekten de gerek dinî kökenli öğretilerde gerek mistik anlayışlarda gerekse felsefede ahlakın kişinin kendisini tanımasıyla başlayacağı üzerinde durulur. Kendisini tanımayan, imkânlarını ve kabiliyetlerini bilmeyen kimse sınırını çizemez, nihayetinde çatışma kaçınılmaz olur. "Sosyal medya...

Devamını Oku

ÇAĞIMIZIN SERÜVENİ: İçi Boşaltılmış Kutsallar

1_IulSKDX4k94ofAbN42_drA.jpeg

İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin üstüne, sanayi ve üretim patlaması, büyük dünya savaşları ve teknoloji devrimi üç yüzyıldan küçük bir süreye sığdı. Bütün nizam, sosyal hayat şu özetini geçtiğim hadiselerle birlikte tanzim edildi. Her ülke bu hadiselere nasıl tepki vereceği ile ilgilenmek zorunda. Çünkü hakim ruhu bunlar besliyor. O yüzden eski yaşamlarla birlikte  zamanı ...

Devamını Oku

AKIŞKAN MODERNİZM ve KÜLTÜR

Zygmunt Bauman, modernizm sonrası yaşama 'postmodernizm' değil de, "akışkan hale gelen dünya" der. Bahsedeceğim kitap Bauman'ın "Akışkan Modern Dünyada KÜLTÜR" adlı eseri. Bauman'a göre 'postmodernizm' çeşitli desiselerle yürüyen 'akışkan modernizm'dir. Bauman'ın mezkur kitabında çok şey vardır ama iki konu öne çıkmaktadır. Birincisi 'Bahçıvan-Avcı' ayrımıdır ki 'akışkan modern kültür'de...

Devamını Oku

TÜRK VERSUS TÜRKMEN ve BAŞKA MESELELER

Bazı Türk milliyetçisi yazarlar var ki Türkçenin anasını ağlatıyorlar. Bahsettiğim şey basit dizgi hataları değil. Öznesi yüklemi ayrı oynayan, anlatım bozukluğu olduğu için anlam bozukluğuna yol açan cümleler… Şuna bakınız: "Rumeli'ye göçen Türklerin de Türkmenler olduğunu söyleyebiliriz." Göktür Yazıtlarında, "Türk soyundan gelenler" anlamında kullanılır. Yani: Türkler. İşin aslı şudur...

Devamını Oku

BİTEN ÇAĞIN DEDİKODUSU: Post-Modernizmin Sonu

 Adolf Hitler; Kimilerine göre Nietzche'nin Ecce Homosu, kimilerine göre  şeytan, bana göre ise Modernizme tokat atan Modernizm'in öz evladı! ​   Öncelikle elimizde bulunan ölünün doğumunu anlatalım ;1789 yılında ekonomik gücü artan burjuvazi Krallık ve Geleneksel sisteme karşı büyük bir zafer kazandı. Devrim sonrası krallık bir süreliğine geri dönmüş olsa d...

Devamını Oku

Telif Hakkı

© Berat Şendil @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

Er ist Wieder Da (Bakın Yine Aramızda) Filminin Düşündürdükleri

Bir dönemin savaş makinesi, artık adı şeytanla eş değer olan, Onlarca canlının, hayallerin kanını elinde tutan adam Adolf Hitler! Peki ya kötülük ve yıkımla eş anlama gelmiş olan bu kişi günümüz dünyasına gelse ne olur? Filmin sorduğu soru bu! 

Film Hiterin kendi sığınağının olduğu yerde uyanmasıyla başlıyor. İlk karşılaştığı insan topluluğu çocuklar oluyor. Gariptir; Hitler kendi zamanında çocuklara aşırı önem verir, her lider gibi ideojisinin gelecekteki teminatı olarak görürdü. Fakat bu çocuklar için Hitler görüntü bakımından sadece komik bir deli. Aslında filmin çoğunluğunda bir olay bu, Hitler kime kendisinin Hitler olduğunu söylese, ya da kendi ideolojisini anlatsa aldığı tepki sadece kahkaha. Bunun anlamı üzerine duralım; İnsanlar Hitlere neden güler? Yada insanlar yakıp yıkacağını anlatan bir adamın elini kolunu bağlamak yerine neden onun videosunu çeker? Çağlar boyu mizah anlayışı değişti, ve bu çağda mizahın çoğu ögesi eski acılardır. Nietczhe'nin ünlü sözünü hatırlamakta fayda var;" İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır." 

Ama bu Post-Modern Dünya insanlarının Hitlere neden komedyen mesleğini layık gördüğünü açıklamıyor. O zaman şu konuyu şöyle ele alalım; Gülmek bir dışavurumdur, muza basıp kayan adama gülerken sen muza basmadığın mutlusundur, yada biri sopa yerken gülüyorsan sebebi sana kimsenin vurmamasıdır. Burdan ele alırsak, İnsanlar Hitlere gülüyor, çünkü hepsi içinde bir Hitler taşıyor. Ve onların Hitlerleri yerine tek bir Hitler hepsinin Hitlerini okşuyor. 

Devamını Oku

Sakıncalı Nostaljiler

"Bugün 'post-modern' sıfatını pejoratif anlamda kullananlar modernleşmenin ortodokslarıdır." Besim F. Dellaloğlu      Hilmi Yavuz, Okuma Notları adlı kitabında yer alan, Nostalji ve Modernizm başlıklı notunda, nostaljiyi (geçmişseverlik) dönemlere ayırır: "Modern toplumlarda nostalji, geleneksel'e; postmodern toplumlardaysa modern'e (burjuva ideallerine) duyulan özlem oluy...

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin