Rabbim ben bu çağı sevemedim hiç
Zengin yer hesabı garipler öder
Sınav hep bize mi? Anlamak çok güç
Kötünün evine düşmüyor keder
Gönlümden geçenler bir an dillense,
Yanağın al olur utangaçlıktan.
Kor alev yüreğim sönse, küllense,
Zafiyet geçirir ruhum açlıktan.
Yokuşun değil de düzünle beni
Yormaya çalıştın, başaramadın.
Dillere düşürüp sözünle beni
Vurmaya çalıştın, başaramadın.
"En başta varlığın oluşması için bir maddeye gereksinim olduğunu vurgular toprak, ekmeden biçemezsin der insanoğluna. Bir "tohum" olmadan bir canlı ortaya çıkaramazsın! Ve uygun zamanı kollamazsan der tohum; ben yiterim, bitmemi filizlenmemi istiyorsan ise gökyüzünü izle, çevrendeki hayvanları ve bulutları "gözlemle." İşte bu etkenleri gördüğünde sür toprağa beni ve bekle, bekle ki "sabr...
1. KARE: Saat 22.00 kaktüsün çiçek açma töreni için yerimi aldım. elimde kahve ile başladım.2. KARE: Saat 01.00 kaktüsün çiçek açmasını keyifle izledim bu sefer elde çay. Ritüel devam ediyor... Yarın öğle saatlerinden sonra bu çiçek sönecek yok olacak. Kaktüsler size sabrı öğretir. Bir küçük kaktüs alırsınız, sevgiyle ilgiyle yıllarca bakar büyütürsünüz. Bir gün kaktüsün kenarından, üstü...
Son zamanlarda tuhaflaştım yine,
Ağzımın hiç mi hiç tadı yok...
Sonbahardan olsa gerek; bütün huysuzluğum, bütün hırçınlığım üzerimde…
Ota, çöpe her şeye kızıyorum.
Kızdığım şeylere bile kızıyorum, dönüp dönüp bir daha.
Öfke nöbetlerim arttı…
Köşelerim daha sert ve belirgin.
Ve bir o kadar da kırılgan…
Sokaktaki arabaların sileceklerini de kaldırıyorum sebepsiz…
Kendi kendimle konuştuğum ayniyle vaki…
Telif Hakkı
© Yahya Hoçur @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.