Zaman durdu, mevsimlere hal oldu,
Yeşermiyor, bahar yetim, yaz yetim…
Kışların en güzel beyazı soldu,
Renkler yetim, yaprak yetim, güz yetim…
Ağustos ayında zemheri gördük,
Kar altında kaldı sevdalarımız.
Kalpte ilmek ilmek sevdayı ördük,
Karşılık bulmadı edalarımız.
Herkes küskün... Kalem küskün...Kağıt küskün…Dil küskün…Yürek küskün...Millet küskün... Tek tek gidiyor dünün OCAKLI ÇOCUKLARI… Hayal kırıklığı yaşamaktan,"mutsuz son" tamamlamaktan vefasızlıktan bıktık yorulduk... Kalemler kötü yazmaktan usandı... Her yanımız acı…Her yanımız çaresizlik…Herkes reis…Herkes Kürşat…Yamtar deme işte, O yok…Bol keseden hamaset…Yarınsızlık…Bedbinlik…...
Aşka inancımı yitirdim şimdi,
Kalbimde sevdanın yeri yok artık.
Seni yüreğimde bitirdim şimdi,
Seninle var olan biri yok artık.
Bu sevda uğruna kırk yılı aşkın,
Pişerek demlendim, sırrım bu benim,
Zehir bile olsa badesi aşkın,
İçerek demlendim, sırrım bu benim.
Bunca zaman çekmişim omuzumda,
Ey dert elleme, bugün ölüm günüm...
Artık oynadığım bu son kozumdu,
Ey dert elleme, bugün ölüm günüm...
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
Süleyman Baydili'ye...
Kirpiğim öteye çırpmıyor kanat,
Bir anda küçüldü sanki kâinat.
Mazide yaşanan her şeye inat,
Vaktidir bu şehri yakıp gitmenin.
AŞK VE …. Yakınlarından biri vefat eden Leyla için kırkıncı gün hayır yapmaya karar verir. Kuzular kesilir, yemekler yapılır.Eş dost, akraba, tanıdık, herkes gibi yoldan geçenler dahi davet edilir. Ancak Leyla'yı görebilmek için uzaktan izleyen Mecnun'u davet etmezler.Mecnun davete aldırmadan yemek almak için elinde tabak, yemek kuyruğuna girer. Yemeği elinde büyük tahta kepçeyle kazanı...
Ağır ağır ölürler unutan yürekler. Sevdasını yüreğine hapsetmeyi bilmeyenler.Ağır ağır ölürler Sevdası uğruna Çin Sarayını basmaya kalkmayalar.Ağır ağır ölürler yanlışa doğru diye biat edenler.Ağır ağır ölürler okumayanlar düşünmeyenler müzik dinlemeyenler, sanat sevmeyenler. Vicdanlarında ahde vefayı barındıramayanlar.Ağır ağır ölürler alışkanlıklarına esir olanlar. Şekle takılanlar Her...