Eski töre bozulmuyor yarınlar kara,
Gönülü yoruyor bu derin yara,
Dünler zaten içli birer hara,
Kederli gönül hangi derde yana.
Telif Hakkı
© Hüseyin Erdoğan @ tahtapod.com|Tüm hakları saklıdır.
Eski töre bozulmuyor yarınlar kara,
Gönülü yoruyor bu derin yara,
Dünler zaten içli birer hara,
Kederli gönül hangi derde yana.
© Hüseyin Erdoğan @ tahtapod.com|Tüm hakları saklıdır.
Seni başka bir zaman, tanımış olmayı isterdim
Yüzüm güneşe dönükken mesela, kollarımla fezayı döndürürken
Öldürürken kederi ve hüznü, inatla gülümserken kavgaya
Yıkarken insanlığın onursuz barikatlarını, mertçe başkaldırırken, saygıyla inandığım Tanrı'ya...
© Hüseyin Erdoğan @ tahtapod.com|Tüm hakları saklıdır.
Bir ben varım şu koskoca dünyada,
Hilal benim, yıldız benim, haç benim.
Kıymet bulmam, para, şöhret, eşyada,
Kuvvet benim, kudret benim, güç benim.
Sen gerçek sevda nedir bilir misin efendi,
Sevda berrak bir sudur, asla kaldırmaz fendi,
O suyun pınarını korur iken tükendi,
Şu koca ömrüm ama yine de vazgeçmedim.
Sen olmasan halim nice olurdu?
Görmezdim her gece düş diye seni.
Üç beş damla daha bende kalırdı,
Dökmezdim gözümden yaş diye seni.
Yine saat sabahın beş'i,
Gün ışımaya daha çok var…
Birkaç saate okunur ezanlar,
Sen sıcak yatağında uyuyor musun yar?
Ben bir geceyi daha öldürdüm,
Ama aldırma…
Sevda yelkenime seni dokudum,
İlmek ilmek nakışında sen varsın,
Sana şiir diye seni okudum,
Her mısranın akışında sen varsın.
Sensiz bir kış gecesi daha bitmek üzere,
Odam kapkaranlık ve üşüyorum.
Sanki bitmez bir uçurumdan,
Sonsuzluğa düşüyorum…
Neden yüzündeki bu kırgın bakış?
Görüşmek mi, senden ne istedim ki?
Her duruşun nispet, her sözün çıkış,
Erişmek mi, senden ne istedim ki?