Gözümü açtığımda kilisenin çanı çalıyordu. Saate gözümü iliştirdim, 09:05. Bu saatte kilise çanının çalması tuhafıma gitmişti, günlerden pazar bile değildi. Neyin ayiniydi ki bu? Elimi yüzümü yıkamak için ayağa kalktım. Banyoya doğru yürümeye başladım, aklım başıma geliyordu yavaş yavaş. "Tabi ya, bugün 10 Kasım, düşmanımızın Ata'sı bugün ölmüştü." diyerek mırıldandım. Evet bugün Atatür...
İYİ Parti kuruldu ve artık ulusal kanalların haber bültenlerinde, internet gazetelerinin manşet alanlarında geniş bir şekilde boy göstermeye başladı. Parti genel merkezi kalabalık bir toplulukla açıldı ve fotoğraflar haber sitelerinde yayınlandı. Bu araştırmayı yaparken, benim merak ettiğim şey şu idi "Peki gerçekten insanlar İYİ Parti'ye ilgi gösteriyorlar mı?" Yoksa tüm bunlar sa...
Telif Hakkı
© Emre Akşehiri @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Ne için yazıyoruz ve bazen ne için yazamıyoruz soruları ve Samiha Ayverdi'den nakledilen bir anı.
Kütüphaneler dolusu kitap yazılmış, bir onlar kadar daha yakılmış iken, insan neden hala yazmakta ısrar etmekte? Bunu düşünüyorum bir süredir. Yazmaktan kastım, halini beyan etmek, doğru bildiğini kendine yazarak anlatmak, anlamak, had bulabildiğince de başkalarına söylemek. Peki ama niçin? Neden öyle yaşayıp ölmek yerine, insan yazmayı tercih etmektedir? Neyi değiştirebileceğine inanmaktadır? Kendisine haldaş olacak bir mürid bulmak için mi, eteğine sarılabileceği bir mürşid için mi yazar? Ne için yazar insan? Yoksa zamanla yanlış bildiklerini görmek, tek doğru olan "Tevhid"i anladığını görebilmek için mi? Neden ilmi noktadan çoklara artırıyoruz, neden yazıyoruz dostum? Lütfen düşün, niçin, boş laf olsun diye mi, vakit öldürmek için mi, başkalarının vakitlerini de öldürmek için mi! Neden yazıyorsun neden...
Bu düşünceler akıyorken önümdeki kağıda, bir dostun paylaşımını görüyorum, Samiha annemizden aktarılmış güzel bir anıya rastlıyorum.
Bu sabah Samiha Anne'nin (Ayverdi) "Mülakatlar'dan tefe'ül ettim. Karşıma çıkan diyalog kitap yazmak hususundaki ihtirazımı tashih etmem yönünde işaretti sanki. Sohbet Burhan Toprak, Samiha Ayverdi ve Ekrem Hakkı Ayverdi arasında geçiyor:
Eller, avuçlar çekilince gecenin yüzünden,
Gözümün yaşını gözüne süreyim Pir'im.
Ben, ben dediğim her ne var ise,
Yok eyledim, ağlayı ağlayı.