YAZMAK ÜZERİNE

20569499-vintage-typewriter-and-old-books-touch-up-in-retro-style

Ortaokuldayken Tülin diye bir arkadaşım vardı. Bir gün, muhtemelen ilkokul 1 veya 2. Sınıf çocukları için yazılmış, resimli bir Almanca kitap getirmişti okula. Bol bol ayıcık resimleri olan bu kitaba baktık baktık… Bizim dilimiz İngilizceydi, hiçbir şey anlamadık. (İngilizce olsaydı, anlayacaktık sanki...) Resimlere bakarak hikayenin ne olduğunu tahmin etmeye çalıştık. Kitap bende kaldı....

Devamını Oku

NEYİ HAK ETTİYSEK YAŞIYORUZ

Ister fiziki ister zihni ister siyasi olsun her büyük hayal kırıklığı hak ettiğimiz için bize musallat olmuştur. Inanın hak etmemiş olsaydık bu kadar olumsuzluk başımıza gelmezdi. Peki bütün bu olumsuzluklar niçin başımıza geldi? Millet olarak gerçekleri görebilmeyi olayları yorumlarken düşünebilmeyi empati yaparak konuşabilmeyi ve cesurca yazabilmeli suistimal ettik yıllarca. Irademizi ...

Devamını Oku

SANSÜRLE YAZMAK

20200314_140757

Zor bir konu sansürle yaşamak. Düşünmeye sansür yazmaya sansür. Sansürle yazmak derken kardeş Mehmet Alp'ten bahsetmiyorum inanın. Sagolsun demokrasiyi içselleştirilmiş bir sayfa yönetmenimiz var. Sadece iktidarın uyguladığı sansür kısıtlama değil konumuz. Içinde yaşadığımız toplumsal algı da kelimelerime sansür uyguluyor zaman zaman. Hadi buyurun IYI yazın. Hoppp Akşener'in partisi aklı...

Devamını Oku

Yazmak Ne İçindir?

​Ne için yazıyoruz ve bazen ne için yazamıyoruz soruları ve Samiha Ayverdi'den nakledilen bir anı.

Kütüphaneler dolusu kitap yazılmış, bir onlar kadar daha yakılmış iken, insan neden hala yazmakta ısrar etmekte? Bunu düşünüyorum bir süredir. Yazmaktan kastım, halini beyan etmek, doğru bildiğini kendine yazarak anlatmak, anlamak, had bulabildiğince de başkalarına söylemek. Peki ama niçin? Neden öyle yaşayıp ölmek yerine, insan yazmayı tercih etmektedir? Neyi değiştirebileceğine inanmaktadır? Kendisine haldaş olacak bir mürid bulmak için mi, eteğine sarılabileceği bir mürşid için mi yazar? Ne için yazar insan? Yoksa zamanla yanlış bildiklerini görmek, tek doğru olan "Tevhid"i anladığını görebilmek için mi? Neden ilmi noktadan çoklara artırıyoruz, neden yazıyoruz dostum? Lütfen düşün, niçin, boş laf olsun diye mi, vakit öldürmek için mi, başkalarının vakitlerini de öldürmek için mi! Neden yazıyorsun neden...

Bu düşünceler akıyorken önümdeki kağıda, bir dostun paylaşımını görüyorum, Samiha annemizden aktarılmış güzel bir anıya rastlıyorum.

Bu sabah Samiha Anne'nin (Ayverdi) "Mülakatlar'dan tefe'ül ettim. Karşıma çıkan diyalog kitap yazmak hususundaki ihtirazımı tashih etmem yönünde işaretti sanki. Sohbet Burhan Toprak, Samiha Ayverdi ve Ekrem Hakkı Ayverdi arasında geçiyor:

Devamını Oku

Kâğıdın Avucu

36547

Yaz, yaz, yaz ve yırtıp at! Nereye kadar söyle!
Ellerime kızmayı artık istemiyorum.
Yeter kalem-kâğıdın çektiği eza böyle!
Ağlayarak sızmayı artık istemiyorum.

Devamını Oku

Telif Hakkı

© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

YAZ DOSTUM: YAZMANIN FAYDALARI

​Gönül isterdi ki bu yazıyı deneyimli, donanımlı bir usta yazar olarak yazayım fakat bu yazıyı tökezleye tökezleye öğrenen henüz yolun başında bir öğrenci olarak yazıyorum. Lafı fazla uzatmadan biz gençler niye yaz(a)mıyoruz, yazarsak faydalarının ne olacağını inceleyelim. Bu devirdeki milliyetçi gençlerin fikir iklimini yansıtacak. Türk milliyetçiliğine merak saldığım ilk zamanlard...

Devamını Oku

TahtaPod'da Yazı ve Şiir

​TahtaPod hakkında enformasyon ereği ile duygularımı paylaşmaktan yanayım bu yazımda. Tahtapod'a başvurmamdaki en önemli gerekçelerden birisi, bildiğiniz gibi ülkemizde bilhassa son zamanlarda türeyen, kısa yol cehalet taktiği "iftira at", bir diğer adıyla "çamur at izi kalsın" kurnazlığı ile ortaya çıkan, aslında gerçek hayatında ödlek, iki kitap okumamış bir güruhun peydah olmasının Ta...

Devamını Oku

"Şiir" Denilen An

"Şiir" Denilen An

Sadece bu adamlar mı sevmiş de, adlarını düşürmezsin dilinden. Ben sevmedim mi yani seni?

Tut ki, o sevdiğin şarkı çalıyor şu an.
Şu uzandığımız tahta zemin, tazecik bir toprak olmuş.
Saçlarına tırmanmaya çalışıyor, henüz ekilmemiş çiçekler. 

Tut ki, o şiir, bedene bürünmüş, çıkıp gelmiş, duruyor karşında.
Ellerini uzatmış sana. Ellerinde, yılların tozu, sevdiğin tüm mısraların kokusu var.
Bir yanda da ben. Ben de uzatmışım ellerimi. 

Hangimizi seçerdin sahi? 

Dur, cevap verme sakın.
Bilirim, için gider mısra dendi mi.
Ne var sahi, o adamları sende bu kadar adam yapan? 

Yazmışlar, sevmişler ki yazmışlar diyorsun.
Ben yazsam kokusunu içine çeke çeke okumazsın kağıtları, bilirim.
Sitem değil bendeki, sadece… Ne bileyim, çocukça bir kırgınlık belki. 

Devamını Oku

Telif Hakkı

© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin