DEVLETLERDE GAFLET VE İHANETTE MİLAT OLMAZ

Kişi gaflete düşerse cezasını kendisi çeker.
Devlet gaflete düşerse devlet çöker.

Tarihinde ilk defa bir devlet valisiyle, paşasıyla, müdürüyle, genel müdürüyle, bakanıyla, milletvekiliyle, başbakanıyla, cumhurbaşkanıyla topluca kandırıldı.

Tarihinde ilk defa bir devletin kozmik odasına girildi.
Tarihinde ilk defa bir devletin subayları akıl almaz kumpaslarla topluca
cezaevlerine dolduruldu.
Tarihinde ilk defa bir Türk devletinin genelkurmay başkanı terörist suçlamasıyla tutuklandı.
Tarihinde ilk defa terör örgütünü çökertmekle görevli polisler(!) terör örgütü elemanı terör örgütü mensuplarını yargılamakla görevli hâkim ve savcılar(!) terör örgütü hâkim ve savcısı çıktı.
Tarihinde ilk defa topluca sorular, makamlar, mevkiler çalındı.
Tarihinde ilk defa insanların gelecekleriyle haysiyet ve şerefleriyle bu kadar çok oynandı.
Tarih de ilk defa, at izi it izine bu kadar çok karıştı.

Uzatmaya gerek yok. Düşündükçe insanın kanı donuyor.
Şu yirmi yılda yaşadığımızı 80 yılda yaşamadık.
Ama hepsinin altından bir özürle kalktılar iyi mi?
Ya 15 Temmuz başarılı olsaydı?
Bir değil, bir milyar kez özür dileseniz bir anlamı olacak mıydı?
250 kişi öldü beyler, 250 insan öldü.

Devlet yönetiyorsunuz, babanızın şirketini değil. 

İhanet ne kadar kötüyse gaflette o kadar kötüdür.
Çünkü ihanete karşı tedbir almak kolay, ama gaflete karşı zordur.

Efendim aldatıldık özür dileriz yanlış yapmışız meselesi o kadar basit
değildir.
Devlette böyle bir lüks yoktur.
Bedelsiz ihanette yoktur, bedelsiz gaflette yoktur. 

Herkes ihaneti konuştu, ama kimse gafleti konuşmadı.
Acaba bütün bunlar durduk yere kendiliğinden mi oldu?

Türkiye tipi demokrasimiz, Türkiye tipi eğitimimiz, Türkiye tipi aydınımız, Türkiye tipi gazetecimiz, Türkiye tipi akilimiz, Türkiye tipi sanatçımızdan sonra, sağ olsunlar nur topu gibi birde Türkiye tipi gafletimiz oldu. 

Dün koro halinde alkışlayıp methiyeler düzenler bu gün koro halinde suçlayıp küfrediyorlar.
Tipik siyasal İslamcı karakteri. Osmanlıda, seksen öncesinde neyse şimdi de aynı.

Gelişmiş hiçbir devlette, tarafsız ve adil hiç bir adalette gaflet kendi
kendini affedemez. 

Bence bu örgütün en büyük özelliği hainlerle gafillerin, hainlikle gafilliğin ustaca bir birine karıştırılmasıdır. Ve yine bence en iyi kurgulanmış, en tehlikeli kısmı da budur.
Çünkü dünyanın en büyük gücü ile çalışan bir örgüt, harekât merkezini hainlerin içine koyacak kadar aptal ve geri zekâlı değildir.

Yani ihanetin kozmik odası meydandakiler değil, onların arkasındaki siyasettir.
Çünkü her devlette olduğu gibi bizde de, gücün de, kuvvetinde, yasamanın da, yürütmenin de, bütün kritik tayin ve terfinin de kaynağı siyasettir. Siyasiler olmadan hiçbir şey olmaz. 

Bu nedenle yanına giden, dizinin dibinde oturan, resim çektiren, öven, peşkeş çeken, parsel parsel satan ne kadar siyasetçi varsa hepsi masaya yatırılmalıdır. Aksi takdirde nasıl şu anki bedel milattan önceninse, yarınki de milattan sonranın olacaktır.

Bunu yaparsanız kolunu kanadını kırar kozmik odalarını büyük oranda dağıtırsınız. Yapmazsanız sorumluluğunuz devam eder.
Efendim neymiş te örgütün kökü fi tarihine kadar gidiyormuş. Ne yapalım gidiyorsa. Nereye kadar gidiyorsa oraya kadar gideceksiniz.

Devletlerde gaflet ve ihanette milat olmaz.
Öncesi de sonrası da aynı derece sorumludur. 

15 Temmuzdan pay biçin.

Bizden uyarması
Demedi demeyin! Dün uyardık dinlemediniz.
Bu gün de uyarıyoruz. 

Aklınızı başınıza alın!

Birincisini neyse geçiştirdik de
İkinci kez gaflete düşüyorsunuz. 

Birincisinde 250 can ve darmadağın olmuş bir devlete mal oldunuz.
Maazallah ikincisinde ülkeye mal olursunuz.

Hasan Gömleksiz
12/Şubat/2020