DÜNYA BİZİ NASIL TANIYOR?..
Bizim mahallenin bir huyu var;
Zaman, zaman sosyal medyada atarlı bir laf çıkar.
Havalıdır, özellikle içinde ölmek veya öldürmeye vurgu varsa, veya mazideki kahramanlıkların çağrışımı yapılıyorsa, çok tutulur.
İnsanımız da mantıklı mı değil mi, gerçek mi, doğru mu düşünmeden, söz konusu lafın manasını bir süzgeçten geçirmeden hemen paylaşır.
Bu şekilde bir zamanlar moda olan bir söz ‚Bayrağa kan gerekiyorsa dünyanın şah damarını keseriz' di.
Bir sürü insanın bunu çok matah bir şeymiş gibi paylaştığını hatırlıyorum.
Bayrağa neden kan gereksin, kaldı ki, gerekse bile neden dünyanın şah damarını kesiyoruz?
Bayrağa rengini veren yabancılar değil ki…
Bayrağımızı bizim için kutsal yapan uğruna akan Türk kanıdır.
Yahu Türk Bayrağı zaten rengini Türk'ün bağımsızlığı ve istiklali için savaşanların kanından almış. Dünyanın şah damarını kesip elalemin kanı mı bayrağımıza yakıştırılan?
Bir de şu meşhur ‚Çanakkale geçilmez…' lafı var.
O hiç güncelliğini kaybetmez mesela, özellikle Çanakkale Savaşı'nın yıl dönümlerinde çıkar ortaya.
Çıkar çıkmasına da, gerçekten öyle mi?
1915'de bileklerinin gücü ile Çanakkale'yi geçemeyenler, 7 Kasım 1918'da tek kurşun atmadan ellerini kollarını sallayarak Çanakkale'yi geçmediler mi?
İşte çocuklara Çanakkale'nin eşi benzeri olamayan kahramanlık destanını öğretip, 7 Kasım 1918'i öğretmezseniz, 'Nasıl olmuş da İngilizler tek kurşun atmadan İstanbul'u terketmiş?' diye soran cahil nesiller yetişir.
Demek ki boş lafla olmuyor bu işler, aciz ve zayıf kaldıysan başına her şey gelebiliyor.
Çanakkale bile geçiliyor.
Şimdi dün akşamdan beri de yeni bir laf görüyorum sosyal medyada ‚Dünya bizi 15 Temmuz'la değil, Çanakkale ile tanır!'
Öyle mi gerçekten?
Size br örnek vereyim.
İnanmayanlar bir araştırsın.
Romanya 1945'te Sovyetler Birliği'nin ağına düştü ve 20 sene boyunca da Sovyet Emperyalizmi'nin esiri olarak kaldı.
1965'te Nikolay Çavuşesku iktidara geldiğinde Romanya'nın bağımsızlığı için mücadele etti.
1968'de Sovyetlerin Prag işgaline karşı tavır takındı ve dış politikada Romanya'nın yüzünü Batı'ya çevirdi.
Bunları Romenlerin desteği ile yaptı.
Sovyet Emperyalizminden kurtulan Romanya halkı Çavuşesku'yu destekliyordu.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup, Allah için dürüstçe söyleyin;
Romanya'nın tarihi hakkında ilk aklınıza gelen ne?
Sovyetler Birliğine karşı baş kaldırışı mı, yoksa 1989'da Çavuşesku'nun karısıyla beraber kendi askerleri tarafından kurşuna dizilmesi mi?
Yani dünya Romanya'yı Sovyetler Birliğine baş kaldıran ülke diye hatırlamaz. Ve söz konusu Çavuşesku olunca akla Romenleri komünist emperyalizmin zincirinden kurtaran lider değil, dünya tarihinde nadir görülen bir despot ve diktatör gelir.
Dolayısıyla inanın bana, şu an dünya bizi 1915'te işgalci İngilizlerin kıçlarına vurduğumuz tekme ile tanımıyor.
Elbette Çanakkale'yi unutmadılar, elbette Conk Bayırı, Gelibolu hala bir yerlerine batıyor.
İşte özellikle bu kuyruk acıları yüzünden 15 Temmuz 2016'da tek suçları emire itaat etmek olan 18'lik çocukların linç edilmelerini ‚prime time'da TV'lerden izlerken birilerinin yağları erimiştir.
Ve daha düne kadar fetö'ye methiyeler yazan şerefsizlerin, sürtüklerin bugün hangi makamlara atandığını gördüklerinde zil takıp oynuyorlardır.
Buna emin olun.
Belki gerçekten bazılarınız dünyanın, özellikle Batı'nın bizi kıskandığını sanıyordur, ama inanın bana gerçek öyle değil.
Yapabileceğimiz en büyük hatalardan biri Batı'yı küçümsemektir.
Adamlar çok zeki ve inanın bir çoğu Türkiye'de neler olup bittiğini, hatta Türk tarihini çoğu vatandaşımızdan çok daha iyi biliyorlar.
Onun için emin olun artık dünya bizi 15 Temmuz'la da tanıyor.
Kendi kalesinde esir düşmüş bir komutanla tanıyor,
Bombalanan meclisle tanıyor.
Kendisi 3G ile bağlanırken, halkı sokağa davet eden bir devlet başkanıyla tanıyor.
Ve buna isim bile bulmuşlar;
'Türkiye'nin Reichstag Yangını' diyorlar.
Yani demem o ki;
Kendimizi kandırmanın bir manası yok.
Gerçeklere gözümüz yumup afili laflara sığınmakla bir arpa boyu yol alamayız.
İşimize gelince ablasının lüle lüle saçlarıyla övünen kel kız gibi atalarımızın kahramanlıkları ile hava atıyoruz, ama cehaletimizle, umursamazlığımızla atalarımızın kanları ile kazanıp bize miras bıraktıkları bağımsızlığı ve egemenliği gözümüzü kırpmadan harcayabiliyoruz.
İşte bunun yüzünden senelerdir ilerlemeyip geriliyoruz.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.