DÜŞÜNEN ADAM
Düşünen Adam heykelini biliyorsunuz büyük ihtimalle. Hani şu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesinde olan heykel.
Bu heykel dünyanın bir çok yerinde müzelerde parklarda sergilenirken ülkemizde sergilendiği yer dikkatinizi çekti mi bu güne kadar? Diyelim ki dikkatinizi çekti. Niçin burası diye sordunuz mu kendinize hiç?
Heykel; Fransa, Almanya, Danimarka, Norveç gibi birçok ülkede sanat müzeleri ve üniversite kampüslerinde görülürken; ülkemizde ise Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin bahçesinde görülebiliyor.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin bahçesinde bulunan Düşünen Adam Heykelini hastanede yatan bir hasta yapmaya başlar fakat bitiremez daha sonra aynı hastanede yatan bir başka hasta tarafından tamamlanır.
"Auguste Rodin’in hayatı süresince yaptığı heykellerde hep insana dair izler görülür. Düşünen Adam Heykeli de insanı içten içe düşünmek, düşünen insan ile ilgili düşündürür. Bizim ülkemizde ise Düşünen Adam Heykeli ile ilgili halen cevapsız kalan heykelin bize en çok düşündürdűğű şey ise bu heykelin neden Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin bahçesinde olduğudur."
Düşünen Adam Heykeli denince neredeyse herkesin ilk aklına gelen nedir? Düşünen Adam denildiği zaman sizde uyandırdığı ilk izlenim nedir?
Düşünmek ne kadar tehlikeli demek pek de yanlış olmaz herhalde?
Düşünmek statüko için ne kadar tehlikeli dersiniz?
Düşünmek en tehlikeli eylem. Düşünürsen sorgulama hakkın ortaya çıkar. Sorgulama iie de beynindeki kalıplaşmış cümlelerden kurtulursun.
İşte ülkemizin tek kurtuluş yolu.
Beyinleri özgürleştirmek son çıkışımız.
Düşünen Adam olmak bu ülkede zor.
Düşünen Adam olursanız size iki yol düşer: Ya akıl ve ruh sağlığı hastanesinin bir odası ya da hainlik sıfatı. Buyurun seçin birini.
Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu bir yerde düşünmek yorum yapmak statükoya baş kaldırmak zor.
Kolay gelsin.
Doğan Ay
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.