ANLAYIŞIMIZ

Bizde milliyetçilik anlayışı hamasete bağlı. Ver mehteri yeter.

Kürşad'dan başlayıp Başbuğ'a ulaşırsanız hakarette yeter. Bundan gayrı hiç korkma yürümeyi bırak koşarız…

Bizde milliyetçilik "dün"den kalır nedense. Biz diye başlayan cümle kurduk mu offff ki offff. Biz ve "dün"...

Bilge Kağan Kürşad Fatih Yavuz Atatürk Başbuğ olmak hevesimiz var bizim… Nedense yarın yok bizde…

Yarın…

Elbette yarın...

Neyi nasıl kiminle yapacaksın deyip düşünmek planlamak yok bizim cenahta. Sahi yarın diye bir derdi olmayan bir fikir sistemi nasıl başaracak KIZIL ELMA'yı?

Bizde milliyetçilik oturduğumuz yerde ahkam kesmektir. Böyük abiler karar verir bir bakmışız milyonlar hazır yürüyor…

Bizde milliyetçilik destanlarda gezer lakin bir türlü günümüz değerlerine ulaşamaz.

Bizim milliyetçilik anlayışında realite yok. Sadece romantizm ile yaşarız. Ölmek diye başlarız nedense…

Peki bu vatan için yaşamak nerede? Vatan için ölmek ne kadar kutsalsa yaşamak da o kadar kutsal değil mi?

Biz hep öldük kim vatanın sefasını sürüyor? Kim vatanın sadece ekmeğini yiyor? Asıl görevimiz bu vatan için yaşamak olmalı ki hayallerimizi gerçekleştirelim...

Bizim milliyetçilik anlayışında hep bir Başbuğ beklentisi var. Yahu kardeşim Başbuğ Hakk'a yürüdü. Artık başbuğluk makamı boş kalacak beklemeyin boşuna…

Bizim milliyetçilik anlayışında ahde vefa yok. Vefasız göz boyama anlayışı hakim bu harekete…Sakın ahde vefa var demeyin. Her koyun kendi bacağından asılır ata sözü bizde gemisini kurtaran kaptan ile at başı gidiyor.

Bizim milliyetçilik anlayışında dünyaya nizam verme hedefi var lakin bunun nasıl başaracağımızın metodu yolu yok. Ekonomik gücünüz yoksa neyi nasıl başaracaksınız merak ediyorum? Önce güç birliği her sahada her yerde...

Bizim milliyetçilik anlayışında bol sloganlı söylevler var. Okumadan yorum yapmadan düşünmeden öğrenmek hastalığımız var… Öyle bir hastalık ki tedavi bile işimize gelmiyor..

Müptelası olmuşuz okumadan ahkam kesmenin.

Bizim milliyetçilik anlayışında biat denilen kör kuyudan çıkma derdimiz de yok. Takıntılarımız var şekle… Kırılmayan bir saplantı bizimkisi.

Kim bilir belki bir gün bu kutlu hareket de kırar zincirlerini kurtulur saplantılarından ve merhaba TURAN der…

Kim bilir?

Doğan Ay