ÖYLE BIR TARTIŞMA YAŞIYORUZ KI

Öyle bir girdaba düştük ki sormayın gitsin.

Bir yanda seçime iki yıl varken aday açıklayan bir parti. Diğer yanda ülkü ocaklarından tehdit kokan açıklamalar.

Tartışılan ülkücülük.

Hâlâ masal aleminde yaşayan bir kitle.

Devletin derin olanından çeşitli planlar bekleyen zevat.

Hayal aleminde yaşayan zavallılar.

Bu arada işini yürüten ihaleciler. Rant peşinde koşan böyük ülkücüler..

Sin günlerde bazı insanların hayal gücü o kadar genişledi ki anlatamam.

"Biz lidere sonsuz güveniyoruz."

İyi de hangisine?

Malum artık sizin iki lideriniz var.

Hem de öyle böyle değil.

Milli yerli otantik…

Bazı ülkücüyüm diyenler dünden hazırmış bu birlikteliğe inanın. Iki gün içinde nasıl da çift taraflı savunma pozisyonu aldılar inanılmaz.

Bu arada bu birlikteliği savunmayan karşı çıkan herkes yavaş yavaş aforoz edilmeye başlandı.

Sizi gidi zındıklar sizi.

Akıl tutulması bunun adı.

Iki gün önce ülkücü başkan olacak diye kıçını yırtanlar bu gün olmasa da olur demeye başladı.

"Bırakın seçimi 2019'dan sonraki beş yılı da ipotek altına verdiniz." dedim. Cevap olarak; " 2024 yılında genel başkan başkan olacak" demez mi? Yahu pazarlık mı yaptınız senet mi imzaladınız? En iyisi Beberuhi okumak.

Beberuhi'ye sormuşlar:

"-Şayet politikaya girseydin, nasıl bir iddia ile değiştirirdin gündemi?
Beberuhi:
-Ben, demiş; Boğaz'ın bir yakasından öteki yakasına atlayabilirim, derdim.
-Ya hadi atla, derlerse…
-Diyemezler, bunun için milli iradenin de onayına gerek var, derdim.
-Sen önce atla da; milli irade ona göre hakkında karar versin derlerse; ne derdin?
-Anadolu yakasından mı, Avrupa yakasına; yoksa Avrupa yakasından mı, Anadolu yakasına atlayayım diye sorardım.
-Sorardın da ne olurdu?
-Öyle bir tartışma başlardı ki, her gün flaş haber olurdum; bu da bana yeterdi."

Ne dersiniz bu tartışma birilerine ne kadar yeter?

Ülkücüler arasında yaşanan kırılma…

Doğan Ay