REİSLİK MAKAMI ÜZERİNE
Bugün "Reis"lik makamı üzerine yazacağız...
Öncelikle baştan ifâde etmek gerekirse Reis isim önüne veya arkasına eklenecek bir sıfat değil, büyük bir sorumluluğun, yükün ve dâhi yetki makamının adıdır.
Bugün egosunu tatmin etmek için kendine reis sıfatı ekleyenler var, parası ile gençlerin gözünü boyayıp "reis" dedirtenler var, kendi kendine reisim ben deyip reiscilik oynayanlar var hele bir de siyasi makamlarını perçinlemek için reis makamını kullananlar var ki, onu hiç sormayın o da ayrı bir yazı konusu...
Son model arabalarla(bazen helikopter, uçak v.s ile), önünde eskortlarla, şık kıyafet ve pahalı güneş gözlükleriyle, ellerinde tespih, ağır abi pozlarıyla gezen resicikler çok gencimizi etkiliyor..
Etrafımıza baktığımızda sağına soluna iki aslan(!) parçası almış, iki elinin baş ve şehadet parmakları arasına pahalı tesbihini geçirmiş, üzerinde siyah takım elbise ve uzunca bir palto, keskin ve mağrurrrr bakışlı pozlarla fotoğraf çektiren adının sonuna tamlama sıfatı gibi "reis" ekletenler var...
Bütün bunları görünce yazmamak mümkün mü?
Peki reislik öyle kolay bir makam mıdır?
Herkes reis olabilir mi?
Buyurun istişare edelim, hatam var ise de lütfen ikaz edin...
Reis bir sıfat, bir tamlama değil büyük bir sorumluluğun, yükün ve dâhi yetki makamının adıdır demiştik...
Peki reis nasıl olmalıdır?
* Reis tebasının görüşlerini sormalıdır,
* Reis sorumlu olduklarını bilen ve o minvâl üzerine hareket eden kimsedir,
* Reis Türk Töresi ve İslam Şeriatı'nın olmazsa olmazı istişare-meşveret kurumunun gereğini yapan kimsedir,
* Reis dik duran, taviz vermeyen ve verdirtmeyen kimsedir,
* Reis için davanın üzerinde hiçbir şey yoktur,
* Reis asla ve asla düşman dediğine, hain dediğine el vermez, verenin de elini keser,
* Reis tebasının arkasında, üstünde değil önünde olan kimsedir,
* Reis yanına seçecekleri iyi bilen ve üst üste iki kez hata yapmayandır,
* Reis tebasına kendisini önce sevdirir sonra çekindirir,
* Reis asla ve asla aynı yanlışa iki kez düşmez,
* Reis yaşayışı, söylemi, duruşu ve karizması ile örnek olandır,
* Reis tebası gece rahatça uyurken, sabahlayandır,
* Reis için maddi hiçbir makamın önemi yoktur,
* Reis tebasının hakkını savunandır,
* Reis hareketleri ve söylemleri ile tebasını zor duruma düşürmeyendir...
* Reis saygı duyulandır, korkulan değil,
* Reis sevilendir, nefret edilen değil,
* Reis tabi olunandır, biat edilen değil,
* Reis tebasını uyanık tutandır, uyutan değil...
Reislik, başkanlık, liderlik;
Dikta, korku, moda, para ve şöhret ile değil, ehil olmayla, hak etmeyle ve gönülle alâkalıdır…
Diyebilirsiniz ki, nereden aklına geldi de yazıyorsun...
İsminin önüne veya arkasına "reis" sıfatını ekleyip, bu sıfatla kendi egosunu tatmin etmek isteyenleri görünce aklıma geldi de yazdım...
Aklıma Ali Metin Tokdemir ve Çatlı Reis geldi de ondan yazdım.
Bir tarafta Çatlı Reis, Tokdemir Reis...v.s gibi yaptıklarıyla ve duruşlarıyla reislik makamını dolduranlar, diğer tarafta reis sıfatıyla makam elde edeceklerini zannedenler...
Hadi gel de yazma!
Etraftaki "kartvizit reislerine" ithafen...
Öyle kolay bir makam değil ki,
Herkes ona talip olsun...
Bu makam "ER" kişinin hakkı,
Er olmayan!
Makamı işgal eder durursun...
Hakiki reislerimizden ahirete göçenlere, başta Çatlı ve Ali Metin Tokdemir Reisim olma üzere Allah'tan rahmet diliyorum...
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Yaşayan "gerçek" reislerimizin değerini bilelim, yakışmayanlara bu "makamı" vererek, gerçek reislere ayıp etmeyelim!
Selam ve saygılarımla...
Murat ÇALIK
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.