TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN İKTİDAR OLMASI ZORUNLULUK HALİNİ ALDI

Çok iddialı gibi görünen başlığa belki bu da nereden çıktı diyecekler olacaktır. Oysa hiç iddialı bir başlık değildir. Var olan siyaset olgusu ve toplumsal eğilimler bizi bu sonuca götürmektedir.

Türk toplumun farklı yelpazelere dağılmış milliyetçi oyları yaklaşık %35'in üzerindedir. Böylesi toplumsal desteğe sahip bir hareket birilerinin koltuk değneği ya da destek gücü olarak zamanını boşuna heba etmemelidir.

Yaşanılan bunca tecrübe bize gösterdi ki milliyetçi iktidarla ancak Türk milliyetçileri Türk devletini sevk ve idare etme kabiliyetine kavuşabilirler. O halde saçma sapan beka hesaplarıyla avunma hastalığından kurtulmamız gerekmektedir.

Kim iktidardaysa ülkenin güvenliğine yüklediği anlam onun için beka meselesi olur. Bazen iktidarda kalma arzusu, bazen ütopyasına uygun ülkeyi dönüştürme çabası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türk milliyetçileri; kim iktidarda olursa olsun ona verecekleri destek, kendi kızıl elmalarına hizmet olmayacağını aksine Kızılelma ülküsünden uzaklaşma şeklinde tecelli edeceğini bilmelidirler. Yaşanılan bunca süreç (57. Hükumet öncesi başbakanlık şansını kabul etmemesi ve bugünkü iktidarı desteklemek) bize düşüncelerimizin ne kadar doğru olduğunu göstermektedir.

Türk milliyetçiliği davası; Gazi Mustafa Kemal ile devleti kuran, Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş ile organizasyona dönüşen ve iktidara odaklanan bir harekettir. Türk milliyetçiliği davasını ikincil bir hareket olarak konumlandıran ve egemen güçlere destek vermekle yükümlü bir noktaya indirgemek bu davaya en büyük ihanettir.

Türk milliyetçiliği, devleti koruma ve kolama hareketi değildir.

Türk milliyetçiliği, kaynağını Türk milletinden alan, sivil, demokratik, laik ve hukukun üstünlüğünü esas alan millet hareketidir. Milleti yaşat ki devlet yaşasın düsturunu esas alan bir harekettir.

Türk milliyetçiliği ilmin rehberliğine aklı ilkelerini sonuna kadar kullanarak Türk milletini çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkarma ülküsüdür.

Türk milliyetçiliği davası; üslubuyla, sevgisiyle Türk milletinin bütün evlatlarını kuşatan, sarmalayan ve Hoca Ahmet Yesevi sevgisinde eriten kültür davasıdır.

Türk milliyetçiliği davasında Türk evladına karşı hiçbir gerekçeyle düşmanlık beslenmez, tetikçilik yapılmaz, masum çocuklar kötü emellerine alet edilmez.

Türk milliyetçiliği davası sadece Anadolu Türklüğünün davası değildir. Bütün Türk illerini kapsayan, kucaklayan ve bu uğurda katma değerler sunan Turan davasıdır.

İdeali milliyetçi ise hamasetten ve birilerinin kapıkulu olmaktankurtulup bu davaya eserleriyle, hizmetleriyle katma değer sunan milliyetçidir.

Türk milliyetçiliği davasının merkezi Anadolu'dur. Turan ülküsünün yolu' da Türk milliyetçilerinin iktidarıyla başlar. Onun içindir ki Türk milliyetçilerinin iktidar olmaları bir zorunluluk halini almıştır.