Ete - kemiğe bürünmüş ve sürekli hareket halinde olan canlılarız. Sistematik ve karmaşık hareketlerle kendimizi var ediyoruz. Beynin fonksiyonları düşündüklerimizi ve hissettiklerimizi bize anlamlı kılmaya yardımcı oluyor. Nesnelerin hareketliliğindeki anlamı bilinç düzeyinde kavrayan bir hayvan türü ile karşı karşıyayız. Medeniyetleri kurmuş ve yıkmış bir hayvan türü. Gerçi anlatmak ist...
"Biz her zaman ilk önce kötü haberi duymak isteyeceğiz ve sonrasında iyi haberi beklerken öleceğiz. Öyleyse size bir iyi, bir de kötü haber…"
Öleceğiz, beklerken öleceğiz. Birini beklerken değil ama, yarını beklerken mesela. Ölümü beklerken öleceğiz. Beklenilen gelmeyince değil, olmayınca öleceğiz. Öleceğiz derken değil, her şey için erken öleceğiz. Öleceğiz ve gölgemiz artık ne uzayacak ne de kısalacak. Ölülerin gölgesi olmaz. İnsanın ruhu belki de gölgesidir. Bu yüzden mi ayaklarımızın altındadır yaşarken?
"Son metroya yetişip turnikelerde öleceğiz."
Bir filmin on dakikalık arasında öleceğiz. Kimsenin ruhu duymayacak. Kaldığı yerden devam edecek sonra film ve hiçbir göz oynadığımız karakteri aramayacak. Akıbetimiz merak edilmeyecek sonsuza dek. Bizi hatırlayan son insan ise o filmi beğenmeyip zaten ara verildiğinde çıkıp gitmiş olacak. Böyle öleceğiz. Kayıp ama ayıpsız hem de ansızın…