Bizim bir bostanımız vardı, bir de arkımız. Şükür eder geçinirdik kırkımız. Un ederdik de dönerdi çarkımız. Dostumuz, neşemiz bir de şarkımız. Ne mi oldu derseniz? Arkımıza yaban otları doluştu. İş var ya rüstai dört bir yana kaçıştı. Ekmek edecekken sövüldü de çarka. Tutuştuk bir dövüşe ki unlar havada saçıştı. Varsa bir kavga, lazım gelsin ayıra birisi İşte öyle hemen bir fikirle çıktı...