KANADIMIZI KIRANLAR ve ÜLKÜCÜLÜK Bir gün bir yaralı kuş Hz Süleyman'a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz Süleyman dervişi hemen huzuruna çağırtır ve ona sorar; "Bu kuş senden şikayetçi, neden kırdın kanadını?" Derviş kendini savunur; "Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atl...
Be hey ahmak! Hani nerde Sahn-ı Semân-ı Fatih,
Ne oldu da medreseden önce ilim kovuldu,
Bir bir eksildi Felsefe, Fen, Geometri, Tarih,
Kur'an mehcur bırakıldı, bir kenara konuldu.
Bir fırtına kopar, tipi bastırır,
Göz gözü görmez düşen tanelerden,
Eşlik eden rüzgârın uğultusu ninni gibi gelir kulağına,
Yanında sevdiklerin,
Sen sıcacık yuvanda huzurlu,
Elin sevdiğinin elinde, ayağın sıcak,
Karnın tok, sırtın pek,
Ne güzeldir seyretmek,
Yumuşacık nağmeler de eşlik ediyorsa o büyülü ana hele,
Kim sevmez ki karı,
Diyecek yok keyfine.
BANA BIR MASAL ANLAT… Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve teller iken, bire berber iken ben babamın beşini tıngır, tıngır sallar iken, uzaklarda güzel bir köy varmış. Bu köyde tatlı, sevimli demokrasi sevdalısı bir çoban yaşarmış. Bana bir masal anlat. İçinde balkabağı arabaya dönmesin. Kurbağa prens/prenses olmasın sakın. Evden tuz al...
"Önce selam, sonra kelâm" diye buyurmuş Peygamber Efendimiz. Selamın en güzelini kelâm ile verdikten sonra, şahsiyetinin tekâmülüyle kelâm olan insan üzerine henüz mânâ aleminde zerre olamayan tahlillerimi muhterem okuyucuyla paylaşma arzusundayım. Bu mecradaki ilk karalamamı, derin bir mahcubiyetle kıymetli vaktinize sunuyorum.
Bergson'un zaman tasavvuru üzerine fazlaca düşündükten sonra vakte "kıymetli" sıfatını takdim ettim. Kıymetlidir çünkü, şahsiyeti oluşturan tarih vakti de biriktirir. Tarihi mesuliyet kesesine koyup âciz omuzlarımıza yük diye yüklediğimizde, acziyeti aşma noktasında cihâna sığmayan bir adım atmış oluruz. İnsan mesuliyeti ve tecrübeyi harmanlayarak, şahsiyetini tamamlar. Şahsiyetinin parçası hissiyatıyla, cihânı aşar. Bergson'un, saat ile ölçülen zamanı "soyut" olarak nitelemesi şüphesiz ki bu gerçeğe dayanır.
DALKAVUKLUK SEÇİMİ
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş.
Konağın birinde bir gün Bey demiş ki:
– Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış.
Bey sormuş:
– Sen dalkavuk musun?
Bu dostça bir hatırlatma yazısıdır bütün "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" okuyucuya; o her kimse sıyrılıp var olan önyargılarından bir de bu süzgeçten geçirerek düşüncelerini öyle çıksın meydana, yine desin diyeceğini, anlatsın duygusunu, paylaşsın inançlarını, kısaca döksün ortaya varını yoğunu, ancak bilsin ki çok inandığı o fikirlerinin yakınında, uzağında, paralel uzanan ya da ta...
Telif Hakkı
© Tunga Eralp @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
3 Mart 2013'te bıraktığım sigaraya...
Bir anda kararı verip,
Bıraktım seni sigara!
Gerçeği nihayet görüp,
Bıraktım seni sigara!
***
Türk milleti tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar içten ve dıştan kuşatılmış durumdadır. Adalet mekanizması felç olmuştur. Yerel mahkemeler Anayasa mahkemesinin kararlarını tanımamaktadır. Hükumet Anayasa mahkemesine resti çekmekte, kadın ölümleri, çocuk tacizleri sıradan olaylara dönüşüp kanıksanmaktadır. Tek kişi diktası, keyfi uygulamalarla halkı ikiye bölmüş, muhalif ses çıkaran...