Üç bin, beş bin, on bin değil, beş yüz bin şehidiniz de olsa fark etmez. Çağdaş sistemler kurmazsanız çağ dışı sistemlerle sömürülürsünüz. Yani halk düzelmezse siyasetçi, siyasetçi düzelmezse devlet düzelmez.Sömür diye oy verirsen sömürür parti. Adlarının fikirlerinin değişik olması bir şeyi değiştirmez. İnsanına saygı göstermeyen, medeni ve demokrat olmayan ülkelerde partisel...
İran Seferi, Hazreti Ömer'in hilâfeti zamanında yapılmış ve bol miktarda ganimet elde edilmişti. Ganimetler arasında kıymetli kumaşlar da vardı. Harpten dönüldükten sonra ganimetler ashap arasında dağıtılmış ve herkes hissesine düşeni almıştı. Hazreti Ömer, kendisininki ile oğlu Abdullah'ın kumaş hissesini birleştirerek üzerine bir hırka diktirdi. Bir Cuma günü üzerindeki yen...
"Bir zamanlar Kafdağı'nın ardında kocaman bir dev yaşarmış. Boyu o kadar uzunmuş ki minareler onun yanında hiç kalırmış. Elleri kürek gibi geniş, gözleri otomobil farları gibi iriymiş. Su kuyusunu andıran çizmelerine, ayakları zor sığarmış. Pazuları çelik gibi kuvvetli, kafatası beton bir gülle gibi kalınmış…" Nasıl güzel masal değil mi? Bize birileri tarafindan bir masal anlatılma...
Sıkça kalıp, üslup ve görüş değiştirenler "Fır döndüler" ve dahası "bukalemun insanlar" cennetindeyiz. Giderek sayıları çoğalan her araziye uyan "evet efendimci" "nabza göre şerbet veren" kimliksizlik kişiliksizlik abideleri itibar görüyor bu cennette. Bu tipler her zaman her şart ve konumda mutlaka önemli makamlar elde etmeyi başarıyor. Ne yazık ki bu tipler siyasete yön veriyor edebiya...
Yeni partilerin ortaya çıkışları gösteriyor ki, seçim zamanı iyice yaklaştı. Bir kısım muhalefette heyecan, bir kısım muhalefet ile iktidarda ise endişe diz boyu. Bütün masalarda kartlar karılıyor, jokerler ayarlanıyor, kılıçlar bileniyor. İman ölçerler, Atatürkmetreler gözden geçiriliyor, varsa gevşeyen vidalar sıkılıyor. Hangi partinin hangi partiden nasıl ve ne kadar tırtıklayacağı e...
Anacuğım geçen yazdığın mektubu aldum. Pen de sana yazayarum. Ne var ne yok diye anlatmışsın her şeyi. Bizim puraları heç sorma gayri? Bütün izler birbirine karıştı adamlar yalanda talanda yarıştı. Bibi mi olduk dayı mı daha tam belli değil. Belli olunca haber ederum. Bizim güccük enişte vardı ya hani bir zamanlar müjdeyle başbakan olan. Hah işte O. Deyeceğum şudur ki hamd olsun parti gu...
Bilirsiniz meşhur hikâyedir. Fakat izninizle bir defa da ben anlatayım. Eski sadrazam görevi halefine bırakırken ağzı kapalı ve üzeri numaralı üç tane zarf vermiş. "İşler iyi gitmez ve başın sıkışırsa birinci zarfı aç, sıkıntılar düzelmezse ikinci zarfı aç; baktın olmuyor en sonunda üçüncüyü açarsın" diye öğütlemiş. Yeni sadrazam bir süre çalışmış, didinmiş fakat bütün işler eskisi...
Ya savaşarak çekiliriz bu eninde sonunda yok olmamız manasına gelebilir. Savaşarak çekiliriz asla teslim olmayız. Zincir kabul etmeyiz. Kim bilir belki yok oluruz lakin şerefimizle yaşadık şerefimizle ölürüz. ATSIZ Beğin dediği gibi; "Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden itler bile gülecek kimsesizliğimiz...
AKP, CHP fark etmiyor; siyasi partilerimizin de futbol takımlarının bazı fanatik taraftarları gibi gözü dönmüş, körü körüne bağlanmış, kendini veya rakibini kesme derecesinde şartlanmış fanatik taraftarları var. Kimi inandığı değerleri yaşattığını sanarak, kimi karşı tarafı yok edilmesi gereken düşman olarak bellediği için bağlanmış. Kimi de güncel ifade ile, "bankamatik maaşın" aş...