DİLİMİZ NE?

Kimi inandığı değerleri yaşattığını sanarak, kimi karşı tarafı yok edilmesi gereken düşman olarak bellediği için bağlanmış. Kimi de güncel ifade ile, "bankamatik maaşın" aşkıyla bağlanmış partisine.

Hatta bağlanmaktan öte tapınmış taraftarlar…

***

Mensup olduğu grubun dışında kalanları insan olarak görmeyen; bu ülkenin ferdi olarak, bu toplumun bir parçası olarak kabullenemeyen, eline geçecek ilk fırsatta Fizan'a kadar kovalamayı düşünen taraftarlar...

***

Ellerindeki lise veya üniversite diploması sizi aldatmasın; bunlar zamanı yaşamaktan aciz, hayatı okuyamayan, siyaseti okuyamayan bırakın hayatı iki satır kitap okumayan okusa da anlamayan taraftarlar…

***

Taraftar diyorum, çünkü bu anlattığım ve her partide mutlaka bulunan kitle normal partili, dava sevdalısı, ideoloji neferi ve seçmen gibi tanımlara uymaz, uydurulamaz. Çünkü bunlar nev-i şahsına münhasır olup bakış açısı en dar alanlardaki buzullara sıkışıp kalmıştır. Yandaşı oldukları partiyi yaşama sebepleri sanan bir halet-i ruhiye içindedirler…

***

Bu saydığım taraftarların bir tarafının Atatürk ve Lâiklik cephesinden, diğerinin Allah-Kitap üzerinden, bir diğerinin ülkenin bekası kılıfından, ötekinin ise eşitlik-kardeşlik sütresinden destek alıp ateş ettiğine bakmayın.

Ortak özellikleri eğitimsizlik, bağnazlık, duygudaşlık(empati) yoksunluğu.

Ortak özellikleri saygısızlık ve sevgisizlik…

Ortak özellikleri düşünme, sorgulama ve farklı açılardan bakma yeteneklerinin gelişmemesi. Ve geliştirmeye ihtiyaç hissetmemeleri.

Ortak özellikleri, rakibe laf çakmayı ve iftira atmayı davaya hizmet sanmaları…

Ortak özellikleri çapsız ama bir o kadar da bencil ve menfaatçi oluşları…

***

Sorduklarınıza verecek cevap bulamayınca veya sizin tezinize karşı aynı seviyede bir antitez üretemeyince sarf ettikleri ağır hakaret ve tehdit sözcükleri bile aynı…

Çamurlaşmaları aynı…

Çirkinleşmeleri aynı…

Çirkefleşmeleri aynı…

Karşılarındakilere saydırırken kullandıkları cümlelerin çapı, fırlattıkları sözcüklerin kalibresi bile neredeyse birebir aynı…

***

Şimdi birinin önünden Atatürk portresini çekin, ötekinin önünden cami resmini; hepsi gözüne fener tutulmuş tavşan gibi apışıp kalır…

Çünkü sermaye bu ve ellerinde üzerine koyacak ilaçlık bir şey yok…

***

O yüzden diyorum, AKP ve CHP'nin tabanlarında bulunan bu körü körüne bağlı zır cahil kitleler olmasa, tam yaşanılacak bir güzellikler ülkesidir Türkiye…

İki büyük parti oldukları için AKP ve CHP dedim. Ama MHP'si, SAADET'i, BBP'si vs vs fark etmiyor. Hepsinde var böyle bir damar. Kireçlenmiş, paslanmış, açılması imkânsız değilse de çok zor bir damar…

***

Konuşmayı, tartışmayı, anlaşmayı, kucaklaşmayı engelleyen bir damar…

***

Efendiler, bir farkımız olması gerekmiyor mu?

Dünyaya ve hayata bakışımızda, karşımızdaki ile tartışmamızda bir farkımız olması gerekmiyor mu?

Eğitimde, kültürde, ahlâkta bir farkımız olması gerekmiyor mu?

Tavır ve davranışımızda daha özenli olmamız gerekmiyor mu?

Hani birikim, hani kültür, hani nezaket?

Hani sevgi, hani saygı?

***

Rakip bildiklerimiz gibi hoyrat ve çirkin olacaksak, ağzımızdan kem sözler çıkacaksa, kızıp eleştirdiklerimizle aynı seviyesizlikte olacaksak ne anlamı var savunduğumuz veya savunduğumuzu sandığımız değerlerin?

Din, vatan, bayrak, Cumhuriyet, demokrasi, adalet, birlik-beraberlik, beka vb.

Farkında mıyız, o değerlerin bizim değersizliğimizle değersizleştiğinin?

***

Yetmedi mi yaşadıklarımız?

Sevgi diline sırtımızı dönüp, yirmi yıldır özellikle dayatılan kavga dilini mi yücelteceğiz?

Sahi farkımız ne bizim?

Dilimiz ne?

20.04.2019