Dil ve anlatım üzerine birkaç söz etmek isterim. Sosyal mecralarda çok güzel hikayeler anlatılıyor fakat göz gezdirdiğim anda tüm okuma hevesim kaçıyor. Mevzu benimle değil, Türkçe'nin kullanımı ile ilgili. İlgilenirseniz şayet; kısaca özetlemek isterim. Türkçe'de en sık kullanılan geçmiş zaman kalıpları miş'li ve di'li geçmiş zaman kalıplarıdır. Geçmiş zaman taktir edersiniz ki, içinde ...
Anadolu'nun hemen hemen her köyü birbirinin aynısı; çok ufak istisnalar hariç. Akşama kadar kahvede oturup, geleni gideni takip eden amcalar. Sabaha kadar amcaların boşalttığı koltuklarda okey, iskambil oynayıp, gizli gizli alkol tüketen delikanlılar. Bu amcalar,oturdukları yerden milletin oğluna kızına ayar vermeye kalkar, abisine babasına şikayet eder, evlatların bir ton dayak yemesine...
Kulaklarıma kazınan 2 cümle var, onu paylaşmak istiyorum sizinle. "Çizmelerimi çıkarayım da, sedye kirlenmesin" Mayıs- 2013 "Senin de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramın Kutlu Olsun Anıtkabir'in girişinde simit satan çocuk..." Nisan 2014 Yaralı Soma işçisinin ilk cümle, diğeri de kızımın.. Şu son cümle de büyük önder Atatürk'ün..."Vatan ve Cumhuriyet çalışkan insanların omu...
Telif Hakkı
© Emellkose@yahoo.com
Bu fotoğrafı çok severim. Yıllardır gittiğim, gördüğüm ya da göremediğim yerler arasında benim için ayrı bir yeri var, neden bilmiyorum fakat... Bu fotoğrafı şu maksatla özellikle belirli kişi ve gruplara paylaştım: 1. Öğretmen arkadaşlarıma2. Üst kademelerde görev yapanlara3. Çocuklara4. Çocuğu olanlara... Atatürk büyük nutkunda şöyle der: "Efendiler, bu nutkumla, millî varlığı sona erm...
Malumunuzdur, bir olayın failini tespit etmek için en faydalı yöntem, o olayın kime yaradığını tespit etmektir. Amerika'nın sözde komünizmle mücadele için icat ettiği, kanımca coğrafyamızda istediği gibi at oynatabilmek için kullandığı yeşil kuşak projesinin sonuçlarını bu tespit ile okumak istedim. 'Oku' diye başlayıp, 'ilim Çin'de olsa gidip bulunuz' felsefesiyle devam eden bir dine me...
Peki cumhuriyet ve Atatürk düsmanı bunca maharetli "Bahadır" tarihçi nereden türedi gelin onu konuşalım. Bu fotoğraftaki arkadaş, malumunuz Rıza Nur. Son Osmanlı Mebusan Meclisi vekili, hekim, kendi tabiriyle kadınsı hisler içinde, TBMM vekili hatta bakanı. Öyle ateşli Türkçü ki, Lozan'a gönderilir Meclis tarafından. Sonra İngilizlerle gizli anlaşma yaptığı anlaşılır. Acilen geri ç...
Yıkılıştan Kurtuluşa... Özünde yıkıntı bir Osmanlı coğrafyasının yeniden paylaşımı olarak planlanmış olduğunu rahatlıkla düşünebileceğimiz 1. Dünya Savaşının hemen ardından, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros silah bırakışmaması imzalanır basit tarih bilgimize göre. Zaten asıl paylaşım da burada başlar bilindiği üzere... Türkler için Mütareke değil müstemleke anlamına gelen imzaların h...
Street fighter'da ustaca level atlayan bir çocuk değildi. Ya da ne bileyim, Hollywood filmlerinde emperyal işgallerini meşrulaştıran Amerikan yönetmeni de değildi. İyi yetişmiş ve başarılı bir askerin, savaşarak mevzi kazanması hiç değildi. Adına ve varlığına daha önce hiç rastlanmamış, binlerce yıllık dünya tarihinde örneği denk gelmemiş bir 'topyekün savaş'tı göze aldığı. O yüzden 'Düş...
Türk milletine, gelmişine, geçmişine, geleceğine, tarihine, kültürüne ihanetin en açık haliydi isimli davalar süreci. Bu ihanetin adına Ümraniye davası demeyi tercih ettikçe, Ergenekon'un içine yeniden sıkıştırmaya, ateş çemberinin içinde yakmaya çalıştılar bizi... 2010lu yılların başında, 4600 küsür sene sonra sıkışıp kaldığı Ergenekondan tekrar çıkmaya çalıştı Türklük davası... Komik k...