Yapışmışız devlet ananın muhafazakâr göğsüne
Yıllardır emiyoruz da gıkı çıkmıyor
Yüreğinde zaruri bir şefkat
Şiir bilinmezlik ceketini giydiğinden beri
Şarkılara yakışmıyor sesim
Okunmayı bekleyen kitaplar
Masamın üstüne çöreklenmiş yıldız kümeleri
Koparmaya kıyamıyorum, cahilliğim bu yüzden.
Sana gelebilmek pahasına Bir kâğıt gibi Orta yerinden yırtıp attım gururumu Çapraz sorguya aldım vicdanımıKör ışıklar altında Afili yalnızlıklarımdan geçtim Başkalaştım tereddütsüz, değiştim Aşk cümlelerini öğrettim dilime Alfabe gözetmeden Tuttuğumda üşümesin diye ellerin, Ellerime üşümeyi yasakladım soğuk günlerde Ayaklarım sokağının yolunu eskittiler Gözlerim ışımaya hazırlanırken sev...
Emir buyurduğunuz üzere sınır yığınağımız tamam
Hedef zenginliğimiz iştah kabartıcı
Siz yeter ki parmağınızı şaklatın bol yıldızlı bayım
Zira sözünüzü bekleyecek kadar sabrımız kalmadı
Bırak şiir olup akayım sana oluk olukTürkü olup dilleneyimBırak gözyaşlarından özgürce aksın şarkılarYağmurlar ıslatsın saçlarınıVe izin ver, seni annem kadar seveyim.
İnsan dermanını nerde olsa tanır
Kuramsal bir derdin pençesindeyken
Gözlerin tamamlıyor gizlerime çizdiğim
Tablonun eksiğini
Güzellik, yazlık bir sinemada gölge oyunu
Güzellik kışın soğuk bir gününde
Bardaktan içilen sıcak çayın son yudumu